Hepimiz yaşayan ve düşünen özneleriz.Beni karşılığında harekete geçiren gerçek,toplumsal tarih ile düşünceler tarihi arasında bir kopukluk olmasıdır.Toplumsal tarihçilerden insanların nasıl düşünmeden hareket ettiklerini,düşünce tarihçilerinden de insanların harekete geçmeden nasıl düşündüklerini tasvir etmeleri beklenir.Oysa herkes hem hareket eder hem düşünür.