Şehirleşmenin Türkiye'de geldiği noktayı anlatan bir kitaptır. Kitabın eleştirisini yapıp yazıyı kapatacağım. Öncelikle belirtmem gerekir ki, yazarın derin bir entelektüel birikimi olduğunu sezdim. İçeriğini eleştirme gibi bir durum, haddim değil lakin kendi açımdan sıkıntılı bulduğum iki temel noktayı yazayım:
1-)Yazar, konuların ana hatlarını anlatırken, her konuyu mevzuat bilgisine boğmuş, yürürlükten geçmiş olan son yirmi yılın kanunlarını anlatmak yerine, neredeyse ülkenin kuruluşundan başlıyor her konunun mevzuat anlatımı. Okurken yorulduğum yerlerin başında gelir bu durum.
2-)Bazı kavramlar var, metnin ahengini ve ünlü uyumunu bozan kavramlar, mesela şu terimleri yazalım:
ayrıksın (istisna)
başarım (performans)
düzentasar (imar planı)
ölçün(standart)
özeksel yönetim (merkezi idare)
yeryazım (kadastro)
izlence (program)
akçal (mali)
Parantez içine alınmayan kavramlar, yazarın kullandıkları kavramlar. Yazar niçin gündelik kullanımları pek bilinmeyen öztürkçe terimler tercih etmiştir? Bu sorunun cevabını biliyorum ama cevabını yazmayacağım. Yazarın yerinde olsaydım öztürkçe kelimeler yerine, parantez içindeki sözcükleri kullanırdım.
Bu iki olumsuz noktaya toplam iki puan kırdım: 8/10 veriyorum. Yine de okurken zevk aldım diyebilirim. Kentleşme sorunlarına ilgi duyan her bir ferde tavsiye ederim.