"Sen seversin oyun oynamayı. Dedim ya hep çocuk kalalım, hiç büyümeyelim diye... Iki kişilik çok eğlenceli bir oyun biliyorum. Ne dersin,oynayalım mı?"
"Dün gece gitmekte özgür olduğumu söylemiştin. "
Göğsüne sağlam bir fiske attım. "Git dedim diye gitmek zorunda mısın?"
Küçük bir kahkaha attı. "Ne istediğini bilmeyen bir kadın. " Sonra bakışları ciddileşti. " En sevdiğim. "
”Bir daha beni bırakıp gitmeye kalkarsan Gözlerini oyarım senin.”
Ukala bir ifadeyle gözlerine baktı. “Dün gece gitmekte özgür olduğumu söylemiştin.”
Göğsüne sağlam bir fiske attım. “Git dedim diye gitmek zorunda mısın?”
Küçük bir kahkaha attı. “Ne istediğini bilmeyen bir kadın.” Sonra bakışları ciddileşti. “En sevdiğim.”
“En az benim kadar normal değilsin.”
“Öyle olmasam sana nasıl aşık olurdum ki?”
Cevap vermeden gözlerinin içine baktım. “İyi ki normal değilsin o zaman.”
“Koklayarak öpmek; bir nefes süresinde ciğerlerine huzuru hapsetmek ve gerektiğinde orada olduğunu bilmek gibi bir şey bu.
Her esen rüzgarda tekrar almak o kokuyu…”