ALLAH’a sonsuz hamd ve sena olsun. O ALLAH ki başlangıçta yeri ve göğü yarattı. Sonra kendisine kulluk etmesi için insanı yaratıp onu yeryüzüne yerleştirdi. İki insandan milyarlarca insanı meydana getirdi ve onları birbirlerini tanıması ve kaynaşması için grup ve kabilelere böldü. Zira buyurdu ki:
“Ey insanlar! Şüphe yok ki, biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık ve birbirinizi tanımanız için sizi soylara ve kabile- lere ayırdık. ALLAH katında en değerli olanınız, O’na karşı gelmekten en çok sakınanınızdır. Şüphesiz ALLAH her şeyi bilendir, her şeyden haberdar olandır.” (Hucurat Suresi 13)
Ve yeryüzünü onlar için bir imtihan sahası kıldı. Bütün alemi in-sana boyun eğdirdi öyle ki insanlar denizlerden gökyüzüne, ye-rin derinliklerinden dağların zirvelerine kadar gittiler. Ama bunları yapabilecek kabiliyet verdiği insana sınırlı bir ömür verdi ki yer-yüzüne gelmesinin gerçek amacını bulabilsin. Ve bu insanların birbirleriyle olan münasebetleriyle oluşan olay ve olgulara tarih denildi ki insanlar hatalarından ders alıp tecrübe edinebilsin.Benim bu kitabı yazmamda ki amacım ise kendi memleketim, özüm ve ailemin yüzyıllarca yaşadığı toprağa bir vefa borcu ol-ması dolayısıyla da kendi beldeme hizmet etmek içindir. Çünkü
Efendimiz (s.a.v.) buyurdular ki: “Bir kavmin efendisi, onlara hizmet edendir.” (Deylemî, Müsned, II, 324) Bu kitabı yazma süresince desteklerini eksik etmeyen; Mehmet Taha Akyol Gülsüm İlayda Akyol Harun Çetinkaya kardeşime Hakan Özkul abime Ahmet Öztürk hocama İbrahim Erel kardeşime teşekkürlerimi bir borç bilerekten...
