Bir kişinin, işkenceyle veya yok edilmeyle karşı karşıya kaldığında kişisel gücüne güvenmesi imkânsızdır. Onun tek güç kaynağı kendi kendisi olmak değil, güçlü, görkemli ve yıkılmaz bir grubun parçası olmaktır. Bu açıdan bakıldığında inanç (iman) genellikle bir kimlik kazanma işlemidir ve bu işlemle kişi, kendi kendisi olmaktan vazgeçerek ölümsüz bir şeyin bir parçası olur.