Birey ve Varoluş Üzerine

Kierkegaard

Gökhan Gürdal

Kierkegaard Quotes

You can find Kierkegaard quotes, Kierkegaard book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
İnsan, sonlu (temporal) olan ile sonsuz (eternal) olanın sentezidir. Bu anlamda varoluşa katılan birey aslında sonluluğun alanında iken, öte yandan kendi içerisinde sonsuzluğu-ebediliği de taşır.
Kierkegaard açısından akıl ve ilerleme fikirleri baştan düşünülmesi gereken fikirlerdir. Çünkü aklın yalnızca belirli bir sınıra kadar güvenilirliği söz konusu iken, Hristiyanlığın anlaşılması ve iman sıçramasının gerçekleştirilebilmesi açısından aklın rehberliğinde güvenilmemektedir. Bu anlamda kierkegaard akılcı düşüncenin egemenliğine ve dünya tarihinde var olduğu iddia edilen gelişme ilerleme fikrine karşı sonuna değin eleştirel yaklaşır.
Reklam
Adem günahın mucidi değildir. O, yalnızca yaptığı eylemi nedeniyle yani yasaklanan şeye ulaşmak istediği için günah işlemiştir. O, günahı işledikten sonra kendi bilincine varır ve kendini bilir. Bu açıdan denilebilir ki, günah varolmak amacı taşıyan kişi için vardır. Günah işlemeyen kişi asla varolamaz.
Sayfa 97 - çünkü günah insanın tanrı'dan farklı olan yönüne işaret eder.Kitabı okudu
Protestanlık, kilise'nin hristiyanlık üzerindeki etkisini azaltmak ve insanları dinsel ilişkisinde tanrı ile baş başa bırakmak üzere yola çıkılan bir hareket iken, sonradan kendisi de bir şekilde kurumlaşmış ve kilise sahibi olmuştur.
İsa ne bir profesör ne bir doğa bilimcisi ne de bir bilgedir İsa tanrının ta kendisidir
Dünyaya bir benliğe sahip olma yetileriyle gelen insan, bu özelliği ile varlığını tamamlama özelliklerine sahiptir, çünkü insan eksik bir varlıktır. Eksik varlığı tamamlamanın yolu ise kendini anlamlandırmak ya da bir benliğe sahip olmaktır. İnsanın varoluşunun tamamlanmamışlığı, belirsizliği ve insanın içinde bulunduğu durumu anlamsız olarak görmesi onu kaygı varlığı haline getirir.
Reklam
Doğa bilimleri ile din, birbirlerine zıt iki yönelim içerisindedirler. Din yalnızca iman ile elde edilebilecek iken, doğa bilimleri yalnızca aklın ve objektifliğin içerisinde kalmak durumundadır.
Yani Tanrı Kantın ibrahimini sorgulasaydı emri verenin Tanrı olduğundan emin olmadığını düşündüğü için oğlunu kurban etmezdi. Buradan hareketle kantın iman görüşünde rasyonellik aradığını söyleyebiliriz.
Spekülatif felsefe aklın gereğine uygun olarak etik davranmasını isteyecektir oysa iman kişiden abzürd olanı istemektedir.
Geri13
40 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.