Kieslowski Kieslowski'yi Anlatıyor

Danusia Stok

Kieslowski Kieslowski'yi Anlatıyor Quotes

You can find Kieslowski Kieslowski'yi Anlatıyor quotes, Kieslowski Kieslowski'yi Anlatıyor book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Kieslowski
"Polonya'ya olan sevgim yıllanmış evlilikler gibi. Çiftler birbirlerinin her şeyini biliyorlardır ve birbirlerinden sıkılmışlardır. Ama biri öldüğünde diğeri de onu takip eder. Polonya'sız bir hayat düşünemiyorum."
Sayfa 2 - Agora Kitaplığı, 2. Baskı, Temmuz 2022
Örneğin, bir süt şişesini bir sahnede kullandığımda, biri çıkıp benim hiç aklımdan geçmemiş sonuçlara varıyor. Benim gözümde bir şişe süt, sadece bir şişe süttür; süt döküldüğündeyse bu süt döküldü anlamına gelir. Başka da anlamı yoktur. Bu dünyanın parçalandığı ya da sütün, annesi vakitsiz öldüğü için çocuğun içemeyeceği anne sütünü simgelediği anlamına gelmez. Benim için böyle bir anlam taşımaz. Bir şişe dökülmüş süt, bir şişe dökülmüş süttür. Ve sinema da budur. Ne yazık ki başka bir anlamı yoktur
Sayfa 169 - Agora KitaplığıKitabı okudu
Reklam
"Gittikçe daha çok, umurumuzda olan tek şeyin yalnızca kendimiz olduğu duygusuna kapılıyorum. Başka insanlara dikkat ettiğimizde bile kendimizi düşünüyoruz. (...)Kendimizden bir şeyler verebilmekte çok güzel bir yan var. Ancak kendimizden verirken, bunu yine kendimiz için, kendi hakkımızda daha iyi görüşlere sahip olmak için yaptığımızdan, bu güzellik lekeleniyor. Bu saf bir güzellik mi? Yoksa biraz bozulmuş mu? Filmin yönelttiği soru da bu. Cevabı bilmiyoruz ve bilmek de istemiyoruz. Sadece soruyu bir kez daha yansıtıyoruz."
Sayfa 195 - Agora Kitaplığı, Çeviren: Aslı Kutay Yoviç, Birinci Basım: Ekim 2010Kitabı okudu
Her zaman kimsenin asistanı olmak istemediğimi söylemişimdir. Ama, mesela Ken Loach isterse seve seve kahvesini yaparım. Kerkenez'i Sinema Okulu’nda görmüştüm ve o an ona memnuniyetle kahve yapacağımı anlamıştım. Asistanı falan olmaya niyetim yoktu, sadece kahvesini yapıp onunla yaptıklarını gözlemek istemiştim. Aynı şey Orson Welles, Fellini, bazen de Bergman için geçerliydi.
Tanıdık bir ülke
belki de ülkesinin değişmeyen kasveti ve klostrofobik eğilimleri ‘kaçış’ını -ya da ‘açılış’ını demek daha doğru olacaktır- aynı oranda hızlandırmıştır.
İlk başlarda kimse bizim davalara katılmamızı istemediği halde -savunma avukatları da, sanıklar da- daha sonradan bize davalarını görüntülememiz için yalvarmaya başladılar. Bu iş öyle bir noktaya geldi ki bir davadan diğerine zamanında yetişebilmek için bir kamera daha kiralamak zorunda kaldım. Kamera mahkeme salonundayken hiç bir yargıç hapis cezası vermiyordu. Bu yüzden, gerek olmadığını düşünerek ikinci kameraya film takmıyordum bile, insani korkularından dolayı yargıçlar ceza vermesinler diye ortalığa sahte kameralar yerleştirmiştim.
Sayfa 107Kitabı okudu
Reklam
102 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.