İnsanın kafasını karıştıran, yüreğini ağzına getiren, içini kaygılara salan hiçbir şeyin kalmadığı bir geçitteydik..
Geride kalan unutulmuştu sanki; ötede bekleyenin sesi henüz gelmiyordu..
“../kimi insan şöyle şöyle bir insanım der; kendini, olduğuyla tanımlar. Kimi insan ise, olmadıklarıyla bilir kendini, kendini tanımlarken en sağlam bildiği, 'şöyle olmadığı ya da böyle yapmadığı’dır..”