“Açık denizlerde fırtınaya yakalanma riski her zaman vardır. Ama rüzgarın esmemesi ve denizin durgun olması fırtınaya yakalanmaktan daha kötü olsa gerek.”
Kaptan Ross pruvada durmuş manzarayı izliyordu. Taze sabah havasını ciğerlerine çekti. Özgürlüğün verdiği bir mutluluk dolduruyordu içini.
"Hayatta hiçbir şey özgürlüğün yerini tutamazdı."
“ Taşın üzerinde şunlar yazıyordu: 𝑉𝑒𝑛𝑖𝑜 𝑐𝑢𝑚 𝑔𝑙𝑎𝑑𝑖𝑜 𝑑𝑒 𝑚𝑜𝑟𝑡𝑢𝑖𝑠. 𝐸𝑙𝑖𝑚𝑑𝑒 𝑘𝑖𝑙𝑖𝑐𝑖𝑚𝑙𝑎 𝑜𝑙𝑢𝑚𝑑𝑒𝑛 𝑑𝑜𝑛𝑒𝑐𝑒𝑔𝑖𝑚.
Sonra tuhaf bir ses duydu. Çok uzaklardan geliyordu ama aynı zamanda çok yakındı.
Taş kapak kıpırdamaya başlamıştı. Şimdi mezarın üzeri hafifçe aralanmıştı. Mezarın içinden toz bulutları yükseliyordu ve mezar taşının üzerini sarmaşık gibi sardılar. "Bu pis mezardan çıkmanın zamanı geldi artık" dedi ses. "Dirilme zamanı..." ”
Ross devam etti. “Şimdi düşünüyorum da şans ve kader ağlarını gelişigüzel örmüyor. Şimdi anlıyorum ki seni bulmamız bir şans değildi. Yollarımızın Konstantin' in Hazinesi' nde kesişmesi gerekiyordu.”