Drizzt Efsanesi 13

Kılıçlar Denizi

R. A. Salvatore

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Geçmişimizde yaşanan en kötü şeyleri dahi değiştirmek, şimdi olduğumuz kişiyi temelinden değiştirmek demektir ve bana kalırsa bunun iyi mi kötü mü olduğunu tahmin etmek imkânsızdır.
Bu başlı başına aşikâr bir şeymiş gibi görünüyor -yani benim, bizim hayatta olmamız- fakat yine de korkarım ki bu basit gerçeğin önemini kolayca unutuyoruz. Gerçekten hayatta olduğunuzu ya da en azından gerçekten hayatta oluşunuzun değerini bilmeyi, her gündoğumunu izleyebileceğinizi ve her günbatımının tadını çıkarabileceğinizi takdir etmeyi unutmak çok kolay. İkisinin arasındaki zaman zarfında, akşam karanlığından sonraki tüm o saatlerde, her ne isterseniz yapabileceğinizi. Yolumuzun kesiştiği her kişinin, iyi ya da kötü bir hadise ve bir anı olabileceği, geçen anıların monotonluğunu kırabileceği ihtimâlini gözden kaçırmak çok kolay. Diyorum ki, harcanan o anlar, tekdüzelikle, rutinlerle geçen o saatler bizim düşmanımızdır. Onlar, hayatın anları içindeki küçük ölüm kesitleridir.
Reklam
Birçoğu gerçeğe giden kestirme yollar peşine düşse de en basit prensibin etrafından dolaşacak bir yol yoktur. O prensip, zorluğun başarıyı, başarının ise neşeyi -gerçek neşeyi ve düşünen bireyler olarak kim olduğumuzu tanımlayan bir muvaffakiyet hissini- getirmesidir: Sıklıkla insanların, "keşke bir kralın hazinesine sahip olsaydım, işte o zaman mutlu olurdum," kabilinden yakındığını işitmiş ve kesinlikle yanıldıklarını bildiğim halde bu savla tartışmamaya dikkat etmişimdir Bunda hakkını teslim etmem gereken bir gerçeklik payı var elbet; bir parça zenginlik en fakirlere bir parça mutluluk getirebilir ama en temel ihtiyaçları karşılamanın ötesinde, mutluluğa giden yol altın taşlarla örülmemiştir, özellikle de hak edilmemiş altın taşlarla.
Mutluluğa giden yol, kendine güvenme ve kendi değerini bilme duygusuyla, dünyayı daha iyi bir yer haline getirme veya güçlüklere rağmen inançlarımız için mücadele etme hissiyatıyla inşa edilmiştir.
Yaşlıların ve hatta orta yaştakilerin unuttuğu bu gerçeği gençler biliyor. Birçoğunun gençlere karşı sergilediği öfke ve kıskançlığın kaynağı da bu işte. "Ah keşke şimdiki aklımla o yaşa geri dönebilseydim!" Epey yaygın olan bu figanı birçok defa işitmişsinizdir. Bu sözler beni epey eğlendiriyor, çünkü aslında bu pişmanlık şöyle dile getirilmeli: "Keşke o zamanlar hissettiğim tutkuyu ve neşeyi yeniden elde edebilseydim!"
Reklam
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.