ADAM OLMAK
çevrende herkes şaşırsa bunu da senden bilse
sen aklı başında kalabilirsen eğer
herkes senden kuşku duyarken hem kuşkuya yer bırakır
hem kendine güvenebilirsen eğer
bekleyebilirsen usanmadan
yalanla karşılık vermezsen yalana
kendini evliya sanmadan
kin tutmayabilirsen kin tutana
düşlere kapılmadan düş kurabilir
yolunu
Gençlik kitabı olduğu için kısa sürede okuduğum bir roman oldu. Malum, yaş ilerleyince bu tarz kitaplar insana hafif geliyor. Öyleyse bu kitabı niye okudum ? Öncelikle Rudyard Kipling adı beni cezbetti sonra da Nesin Yayınları'ndan çıkmış olması. her ikisi de beni yanıltmadı. Sahiplerin ve kölelerin olduğu İngiliz sömürgesi Hindistan'da geçen bu romanın başrolünde "Kim" var. Sahip(!) lerin dünyasına ait olmasına rağmen Hintli gibi yaşayan, onların öğretilerini benimseyen bir çocuk Kim. Babasının ölümü nedeniyle ona bakan yaşlı bir kadınla yaşıyor. İçi de gözleri de kıpır kıpır bu çocuğun hayatı "günahlarından arındırılacağı" kutsal ırmağı arayan Lama'yla kesişince farklı bir yöne doğru evriliyor. Kendisini Hindistan yollarında ve casusların dünyasında buluyor.Beni bu casusluk maceralarından ziyade Lama ile diyalogları , ona olan sevgisi, hürmeti çok ilgilendirdi. Tam olarak benzeşmese de Paulo Coelho'nun Simyacı'sını anımsattı. Adı tam konmasa da Kim de kendi kişisel menkıbesini bulmaya çabalıyor. Kitabın sonunda yer alan "Eğer" şiiri de benim için ayrı bir hoşluk oldu.
döküp ortaya varını yoğunu
bir yazı-turada yitirsen bile
yitirdiklerini dolamaksızın dile
baştan tutabilirsen yolunu
yüreğine sinirine dayan diyecek
direncinden başka şeyin kalmasa da
herkesin bırakıp gittiği noktada
sen dayanabilirsen tek...
İngiliz dilinin ustalarından olan yazar Hindistan’daki hayatını konu alan, , realizme sıcak bir romantizim çeşniis katan yaklaşımı ile edebiyat dünyasında kendine yer edinmişti. Yazıları ve romanları ona 1907 yılındaki Nobel Edebiyat Ödülünü kazandırdı. Üstelik İki kez şövalyelik ödülüne layık görülmüş ama kendisi bu ödülü almayı istememişti. O yüzden de şövalyelik ödülünü almamıştı.
Kıplıng’ın çocukluğu Hindistan’da geçmiştir. Kıplıng, hemen her eserinde sömürgeci İngilizlerin dünyaya egemen olma isteklerine yer vermiş , eserlerinde İngiliz milliyetçiliği konusunu işlemiştir. Yazarın bu eserinde de aynı amaçları ve temaları bulmak mümkündür.