Kendisinin en çok önem verdiği şeyin diğer herkes için de aynı öneme sahip olduğunu varsayıyordu. Ve Zoe birbirimizle ilişkilerimizde bizi şaşkına çevirenin tam da bu olduğunu gördü: başka bir insan için neyin hayat kaynağı olduğunu çoğu zaman bilememek.
Hepsinin ondan daha çok sorunu vardı. Ama bu onları daha üstün mü kılıyordu ? İki adam sokakta yürürken birinin kafasına tuğla düştüğünde, yaralanan adamı daha iyi biri mi yapardı bu ? Adamın tek öğrendiği, kafasına tuğla düşmesinin nasıl bir şey olduğuydu. Bu ona olmuştu. Bunu erdeme çevirmek nedendi ?
Bu yaşta -yirmi beşini dolduralı birkaç ay olmuştu- artık hayatın bütünüyle içinde olduğunu hissetmesi gerekirdi, ama onun yerine her şey bir oyunmuş gibi hissediyordu.
Sanayi cephesinde huzursuzluk, etek uzunlukları, madenler, yemek tarifleri, ekonomi, saç modelleri - tek gözlü fanatik müritleri olan dinler gibi tutkuyla sunuluyordu hepsi de.
Dünya, çok fazla geliyorsun bize.