Kundera ile sonunda tanıştık, memnun kaldım bu tanışmadan ama kitabın son kısmını hiç anlamadım. Ne oldu öyle. Her şey hayal miydi, gerçek miydi? Bu duruma nasıl geldiler? Nereden itibaren olaylar gerçekliğini yitirdi? Kafamda deli sorular. Kitabı hiç sıkılmadan okudum ama. Bana...
Müthiş bir roman!
Kimlik, tek başına bile çok güçlü bir kelime iken, bu kelimenin romana dönüşmüş halini okumak ise fazlasıyla sarsıcı oldu. Kimlik, kim olmak ve kim olduğumuz ya da kim olmadığımız bir durum değil midir? Peki, biz kendi kimliğimizi tanıyor muyuz? Gerçekten sahip...
Kimlik tek başına o kadar güçlü bir kelime ki, insan bazen düşünür. Kimiz? Kim olmak istiyoruz? Kim olmak istemiyoruz? Romanda bu, duru bir anlatım ile sarsıcı şekilde anlatılmış. Bilmiyorum neden, okurken aklıma Shakespeare'in Othello kitabı geldi.
Çünkü şüphe insanın...