Vedat Akyol ile Uykusuz kitabı ile tanıştım, çok severek okumuştum. Kimliksiz ile yazarın kalemine zekasına hayranlığım arttı. Hani bazı yazarlar vardır geç okuduğunuza üzülür ama keşfettiğinize sevinirsiniz şuan o hislerleyim. Ve geldiğim son nokta yazar ne yazarsa okurum
Kimliksiz kurgusu ile çok farklı yabancı film tadında, bir fincan kahve ile okumaya başladım ve kitabı bitirmeden elimden bırakamadım.
Dr İrem gece geç saatte muayenehanesinden çıkar. Güvenliğin taksi çağıralım önerisine bile tavırlı , egolu her şeyi ben bilirim edasında bir kadın. Yürüyerek evine giderken tam köşede karanlıkta bir adama çarpar ve adamın onu taciz ettiğini söyleyerek devriye gezen polislerin yanında alır soluğu. O taciz edildiğini söylerken , adam kadının düşürdüğü çanta ile karakola gelir. Saçı sakalı tırnakları birbirine karışmış adamı evsiz sanarlar. Kimliği olmayan, bir ismi olmayan ve ismini bir kaza sonucu hatırlamadığını söyleyen adamla karşı karşıyadırlar. Bir şekilde polislerin araya girmesi ile İrem ifadesini geri alır... İrem ile namı değer Sokrat böyle tanışır.
Anlatarak bu güzel kurgunun büyüsü bozulsun istemiyorum, bir o kadar da herkes okusun istiyorum. Okuyun, okutun… okuyup sevmeyecek kimsenin olmadığını düşünüyorum evet bu kadar iddaalıyım