Bir kitapla okurun sessiz anlaşması anlatının bittiği noktada son bulur. Kıpırtı, okura yalnızca bir okur kalmanın ötesine geçmeyi ve öyküyle buluşmayı öneriyor. Çünkü sayfaları birbiri ardına çevrilmeyen bir kitap asla yaşamla buluşmaz, bu nedenle okunmadıkça yol alınmayan, yol alınmadıkça yaşanmayan bir tanıklık hiçbir öyküyü biriktirmez. Nice kayıplar, düş kırıklıkları ve yanlış hayatlar, yarım kalanlar için yeni bir tarif oluşturma zamanıdır her kıpırtı. Yaşamla sanatı buluşturan sır mutlaka çözülmelidir. Okurdan beklenen soruları çoğaltmasıdır. Çünkü bir okur, yalnızca bir okur değildir.