Bütün dünyası Fenerbahçe olan ve Fenerbahçe ile yatıp, Fenerbahçe ile kalkan birisi varmış. Nasıl olduysa bir gün ağır hastalanmış. Doktorlar, birkaç hafta ömrünün kaldığını söylemişler. Tabii herkesin morali bozuk. Çocukları toplanıp, babalarına, bir isteği olup olmadığı sormuşlar. O da;
-Beni ölmeden önce, Trabzonspor'a üye yapmanızı istiyorum. demiş. Çocuklar şaşkın bir şekilde sormuşlar;
- Baba, sen fanatik bir Fenerbahçelisin. Nasıl olur da, Trabzonspor'a üye olmak istersin?
- Evladım, şurada sayılı günlerim kaldı, yakında öleceğim. İstiyorum ki, öldüğümde Dünya'dan bir Fenerbahçeli değil, Trabzonspor'lu eksilsin!..
Geçim sıkıntısı ve işsizlik, insanları ne hallere düşürüyor... İşte bunlardan biri daha: İşsiz bir koca, çalışmayan eşi ve işsiz kocanın yıllar önce eşini kaybeden babası aynı evde yaşıyorlar. Oldukça yaşlı olan baba, SSK emeklisi ve evin geçimine de ciddi katkıda bulunuyor.
Bir gün baba rahatsızlanıyor. Hemen SSK Hastanesi'ne götürülüyor. Adamcağızın, kanser olduğu ve birkaç ay ömrü kaldığı anlaşılıyor. Oğlu ve gelini perişan vaziyette, bir yandan hastalığa bir yandan da, önemli bir gelir kaynağının kesileceğine üzülüyorlar. Günler geçiyor, yürekleri sızlatan bir çözüm bulunuyor.
Henüz çocukları olmayan karı-koca, anlaşmalı olarak boşanıyorlar. Ardından kadın, eski kayınpederi ile evleniyor. Kaderin garip cilvesi, eski kocası da üvey oğlu oluyor..
Diyeceksiniz "Ne oluyor? Tam olarak anlayamadık".
Açıklayalım; bir süre sonra, yaşlı adam kanser nedeniyle ölecek. Emekli aylığı yeni karısına kalacak. Böylece, ailenin geçimini sağlayan emekli aylığı kurtarılmış olacak...
Kayınpederi ile evleneni ilk kez duyduk ama ölen babasından emekli aylığı alabilmek için boşanan ve boşandığı eşiyle yaşayan onbinlerce kadın olduğu bilinen bir gerçek...
Yıllardır devam eden bu uygulamaya “Tamam belki yasalara uygun ama etik değil" diyeceğinizi tahmin ediyoruz. Haklısınız. Ne diyelim... Bundan da, asıl utanmaları gerekenler utansın!...
Evlilik sakıza benzer. Çiğnemesini bilirsen iyi ve faydalı... Çiğnemesini bilmezsen can sıkıcı ve sinir bozucudur. Peki, neden başka bir şeye değil de sakıza benzer?
-Çünkü sakız ne kadar faydalı ve eğlenceli olursa olsun gerekli değildir. Çiğnemesen de olur.
-Sakız ilk zamanlar ağıza ferahlık verir hoş olur ama zamanla çürür ve tadı acılaşır. -Çürüyen sakız yapışkandır. Ondan kurtulmak çok zordur.
-Sakız çene kemiklerini güçlendirir. Evlilik de öyle... Sürekli tartışma ve bağrışma zamanla çiftlerin güçlü birer çene kemiğine sahip olmasını sağlar
-Sakız çiğnerken başka bir şey yiyemezsin yoksa sakız bozulur...
-Sakızın kağıdını açıp fıkra veya falı okuduğunuzda çok eğlendirir gülersiniz. Ama bu kısa sürer. Evlilikteki balayına benzer. (Teşekkürler Erhan Sansu)