Kirazlı Mescid Sokağı

Yavuz Bahadıroğlu

Kirazlı Mescid Sokağı Gönderileri

Kirazlı Mescid Sokağı kitaplarını, Kirazlı Mescid Sokağı sözleri ve alıntılarını, Kirazlı Mescid Sokağı yazarlarını, Kirazlı Mescid Sokağı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ey hayat-ı dünyeviyenin zevkine müptela ve endişe-i istikbal ile istikbalini ve hayatını temin için çabalayan biçareler! Dünyanın lezzetini zevkini saadetini rahatını isterseniz; meşru dairedeki keyfe iktifa ediniz. O, keyfinize kafidir. Haricinde ve gayr-i meşru dairedeki bir lezzetin içinde bin elem olduğunu sâbık beyanatta elbette anladınız. Eğer mâzi, yani geçmiş zamanın hâdisatını sinema ile hali hazırda gösterdikleri gibi, istikbaldeki ahval dahi -mesela 50 sene sonraki halleri- bir sinema ile gösterilse idi; ehl-i sefahet şimdiki güldüklerine yüz binlerce nefrin ve nefret edip ağlayacaklardır.
Sayfa 176Kitabı okudu
Risale-i Nur'dan
"Eğer iman olmazsa; yahut isyan ile o iman tesir etmezse; hayat, zahiri ve kısacık bir zevk ve lezzetle beraber binler derece o zevk ve lezzetten ziyade elemler, hüzünler, kederler verir... Eğer iman hayata hayat olsa; o vakit hem geçmiş, hem gelecek zamanlar imanın nuruyla ışıklanır ve vücut bulur... Hayatın lezzetini ve zevkini isterseniz, hayatınızı iman ile hayatlandırınız ve feraizle zinetlendiriniz ve günahlardan çekinmekle muhafaza ediniz."
Sayfa 176Kitabı okudu
Reklam
Biz gençleri muasırlaştırıp Avrupalılaştırmak için didinip duruyoruz, o gerici dindarlaştırmaya çalışıyor. Bakın size bir paragraf okuyacağım; diyor ki: 'İman, insanı insan eder. Belki insanı sultan eder. Öyle ise, insanın vazife-i asliyesi, iman ve duadır. Küfür, insanı gayet aciz bir canavar hayvan eder... İnsan bu aleme, ilim ve dua vasıtasıyla tekemmül etmek (olgunlaşmak) için gelmiştir. Mahiyet ve istidat itibariyle herşey ilme bağlıdır. Ve bütün ulum-u hakikiyenin esası ve madeni ve nuru ve ruhu Marifetullahtır. Ve onun üssü'l-esası da iman-ı billahtır.' Görüyor musunuz, neler söylüyor?" Odaya bomba düşmüş kadar şaşkındılar. Acaba bu sözlerin neresi tehlikeliydi, neresi devleti batıracak, gençleri harcayacaktı?
Sayfa 133Kitabı okudu
Üstad Bediüzzaman ve bir öğrencisinin konuşması;
"Hastalığı veren. isterse şifasını da verir. Tevekkeltü Alellah" "Nasıl sabrettiğinize şaşıyorum." "Ben de senin sabırsızlığına..." "İnsanı isyan ettiren envai çeşit zulümleri size reva görenleri bile affettiğinizi söylüyorsunuz." "Evet. hakkımızı helal ediyoruz. İnşaAllah vaziyetlerini düzeltip Allah'a teveccüh ederler." "Ama onlar bizim düşmanımız..." "Ancak asıl düşmam tanımayanlar başkalarına düşmanlık eder." "Asıl düşman kim?" "Nefis!" "Bu kadar mı?" "Fert olarak. evet; millet olarak ise üç büyük düşmammız var: Cehalet, zaruret, ihtilaf. Bunlara karşı sanat, marifet ve ittifak silahıyla muharebe edeceğiz ve inşaallah kazanacağız. " "İnşaAllah." "Kardaşlar, hiç unutmayın: Biz muhabbet fedaileriyiz, husumete vaktimiz yoktur."
Sayfa 150Kitabı okudu
De ki: "Kin ve öfkenizle geberin!"
"Şu Kürd'ün defterini artık dürmek lazım. Gözlerimizin önünde lâikliği kemiriyor, ama biz demokrasi filan diye geveleyip el uğuşturuyoruz." Bakıştılar. Patronu bu kadar kızdıran neydi acaba? "Yine ne yaptı?" diye sordu yazarlardan biri. "Daha ne yapacak?" derken masasındaki kitabı havaya kaldırıp yüzlerine doğru salladı, "Menderes'in beyanatlarından yüreklendikçe yüreklenip sonunda yapacağını yaptı işte. İstanbul'daki müridleri vasıtasıyla bu kitabını bastırdı." Adamlar oturdukları yerden uzanıp kapaktaki yazıyı okudular: " Risalei Nur Külliyatından Gençlik Rehberi ... Müellifi : Bediüzzaman Said Nursi ..."
Sayfa 131Kitabı okudu
"Bize işkence edenler bilmeyerek, kader-i İlâhînin sırlarına akıl erdiremeyerek hakikat-ı imaniyenin inkişafına hizmet ettiler. Bizim vazifemiz onlar için yalnız hidayet temennisinden ibarettir. Ben çok hastayım; ne yazmaya, ne söylemeye takatim kalmadı; belki de bunlar son sözlerim olur. Medreset'üz-Zehranın Risale-i Nur Talebeleri bu vasiyetimi unutmasınlar."
Sayfa 115Kitabı okudu
Reklam
67 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.