Kırık Dökük
Dawn BarkerLow Rated Kırık Dökük Reviews
You can find Low Rated Kırık Dökük quotes, low rated Kırık Dökük book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.Score
6.1Out of 10
Anna ve Tony'nin 6 haftalık Jack adında bir bebekleri vardır. Anna doğum sonrası psikozu geçirmektedir. Bir gün Anna ve Jack kaybolurlar. Anna bir kaç saat içinde uçurumun kenarındaki kayalıklarda düşmüş halde bulunur ama yanında Jack yoktur. Kayboldukları günün akşamına ise Jack'in cansız bedenini bulurlar. Anna hiç bir şey hatırlamaz ve bebeğini öldürmekle suçlanır. Mutlu bir ailenin parçalara ayrılmasının hikayesidir.
Kitap benlik değildi ya gerçekten. Ağzımda, ruhumda kalbimde çok yavan bir tat bıraktı. Böyle bir kitap okuyacağımı tahmin etmiyordum, keşke okumasaydım. Hiç bir karakterle bağ kuramadım, hiç bir olayı anlamadım. Kitap ve karakterler durmadan ama durmadan kendini tekrar edip duruyordu ve sonuç hiç bir yere bağlanmıyordu. Gerçekten kitabın bir sonu yok, 408 sayfa boyunca "ben bu son için mi okudum?" deyip b*k pestili gibi kalıveriyorsunuz o sonu okuyunca.
Kitap da bahsi geçen bir mektup var ilk sayfalarda bu mektubun varlığını öğreniyoruz ama yazar Da Vinci'nin şifresiymişcesine bize açıklama gayreti göstermiyor baş karakterimiz o mektupla kahroluyor, yüzlerce kez bahsi geçiyor bu mektubun ve en sonunda 3 satırlık anlam ifade etmeyen bir şey olduğunu öğreniyoruz.
Ursula diye bir karakter var Anna'nın kayınvalidesi. En çok da bu kadından nefret ettim. Düşüncesiz, otokontrol manyağı ve deli. Benim oğlum gülsün de diğer herkes ağlarsa ağlasın diyen bir tipti ve adının her geçtiği cümleyi okurken gözlerimi devirdim durdum.
İşin özü kötüydü ya. Gerçekten beğenmedim. Ekşimiş yoğurt yemişim gibi bakıyorum şu anda kitaba ve tavsiye etmiyorum.
Hakkında pek çok olumsuz yorum okuyup dört yıldır geri ittiğim bir kitaptı. O kadar da kötü değilmiş oysa. Doğum sonrası depresyonu işleyen bir kitap.Bence etkileyici idi. Pek çok kadının yaşadığı bir olay , biraz abartılı işlenmiş olsa da yine de güzeldi.
Bir ailenin yok oluşunu uzun uzadıya anlatıyor kitabımız..
Tek sevdiğim yazarın anlatım tekniği ve bir aile kurmanın zorluğunu, eşlerin yaşadığı problemleri, tüm o duyguları bize gerçekleriyle yansıtarak anlatabilmesi...
Fakat tek bir konu üzerine bu denli ince detaylarla yazılmış olması bir yerden sonra sıkıcı olabiliyor. Geç bitirmemin sebebi de bu sanırım..
Anna kendine bile yetemeyecek hale gelen, kadınların yaşadığı zorlukları gözler önüne seren, yeni anne olmuş genç bir kadın..
Tony eşini ve oğlunu seven, kendini işine kaptırıp kurdukları yeni aile üzerinde ki sorumluluklarını erteleyen bir baba..
Mutluluğun biranda ellerimizden kayıp gidebileceğini yansıtan bir hikaye.
Tavsiye eder miyim?
Psikolojik gerilim üzerine kurulmuş bir ailenin dramını okumak isteyenlere edebilirim.
Ya da anne baba olmak hakkında gerçekten düşündüren bu kitabı aile kurmak isteyen herkese kesinlikle tavsiye edebilirim.
--İyi Okumalar--
Arka kapak yazısından etkilenip almıştım.Anna'nın doğum sonrası yaşadığı psikolojik sorunlardan ve mutlu bir evliliğin bir anda tepetaklak olmasından bahsediyor..
Bitti ama tam bir hayal kırıklığı yaşadım.Birbirini tekrar eden o kadar çok cümleler vardı ki, sıkıldığım için atlayarak okumak zorunda kaldım. Bana hitap etmedi, sevemedim..
Anna hamile kalmak için çok uzun süre uğraşmış sonunda Jack’i kucağına aldığında tüm sıkıntıların sona ereceğini düşünmüştü, ne yazık ki hayatı beklediği gibi gitmeyecek, doğum sonrasında Jack’in bakımına hiç yardımcı olmayan Tony’nin de olayları görmezden gelmesi geri dönüşü olmayacak sıkıntılara yol açacaktı.
Doğum sonrası bir çok kadının başına gelebilecek olan psikoz durumunun işlendiği harika bir kitap olmuş. Elinizden bitirmeden bırakmak istemeyeceksiniz.