“Peki, bizler Türkçe biliyor muyuz? Özellikle günlük konuşmalarımızda kullandığımız kimi deyimlerde, söyleşilerde geçen sözcüklerin çoğunun anlamı yoktur belleğimizde.
Örnekleyelim: ‘evi barkı taşıyıp gitmek’teki ‘bark’, nedir? ‘Hem kel hem fodul’daki ‘fodul’ peki? ‘Umrunda olmamak’taki ‘umur’? ‘Ceremesini çekmek’teki ‘cereme’? ‘’Nevri dönmek’teki ‘nevir’?
Belki de anlamını bilmeden, alışkanlık sonucu kullandığımız sözcükler.
Türkçe konuşmaya çalışırken hata yaptığında bizi gülümseten yabancılar, eğer gerçekten iyi Türkçe öğrenir ve bizim aslında kendi dilimizi anlamadan konuştuğumuzu fark ederlerse, nereleriyle gülerler, bir düşünmek lazım…”