Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Kırk Ambar

İskender Pala

Kırk Ambar Sözleri ve Alıntıları

Kırk Ambar sözleri ve alıntılarını, Kırk Ambar kitap alıntılarını, Kırk Ambar en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Çokluğun derdi elbet çok olur: yokluk kapısında nefis de yok olur. Yunus ne güzel söylemiş: "Bunca varlık var iken gitmez gönül darlığı"
Reklam
Eskiler nükte için "fehm ü idrâki zarafete bağlı kıssa" derlerdi. Yani anlaşıldığı vakit zarafet ortaya koyan ifade.
Sayfa 238
Halel b. Eyyub'a "Deli kimdir?" denildiğinde: -Bir saat sonra öleceğinden emin olmadığı halde dünyasını imar etmeye çalışandır, cevabını vermiş. Sizce şimdi kim akıllı? -Hz. Aişe: - Dünya kimin arzusu ve hayali ise o delidir; ona akıllı denilse bile, buyuruyor.
Bir çağ geldi, evlerimizdeki o nadide el emeği göz nuru güzellikleri eskicilere, bit pazarlarına verdik; sonra da gardroplarımızı batı dünyasından ithal edilmiş yalancıktan göz boyayan giysilerle doldurduk.
Sayfa 220
"Bakma yâ Rab sevâd-ı defterime / Onu yak âtese benim yerime".
Reklam
Ayıttı ol peri bir gün düşüne giruren bir şeb. Sevincimden nice yıllar geçiptir görmedim uyku. (O periler güzeli, "Günün birinde, bir gece rüyana gireceğim!" diye söz verdi. Bu sözün sevinciyle nice yıllar geçti ki gözüme uyku girmedi!) Zâtî
Kimileri gül deyip ömür boyu gülerler Kimileri gül deyince gül uğruna ölürler
Sayfa 243Kitabı okudu
Nîk-ü bed herkes bulur âlemde bir gün ettiğin Kendi çekmezse cezâ mîrâs kalır evlâdına -Ziya Paşa-
Reklam
Mistiklere göre insan, etten ve kemikten değil, gönülden ibarettir. İnsan maddeden ziyade mana, kabuktan ötede öz, dıştan artık iç, arazdan çok cevherdir. Bu yüzden gönül "Allah'ın evi" dir. Rab oraya tecelli eder. İçindeki ışık da O'nun ışığıdır.
" İyi yahut kötü, bu dünyada ne edersen onu bulursun. Hatta karşılığını sen görmesen bile evladına miras kalır."
Sayfa 46 - Kapı YayınlarıKitabı okudu
2-Vahdet-i Şühûd: Görülen şeyde vahdettir ki daha ziyade tasavvuf ehli tarafından müridlere, saliklere telkin edilir. Burada sıradan insanlardan öte bir tarikatın terbiyesi söz konusudur ve salikin her şeyi Allah olarak görmesi ve O'ndan başka şeyi görmemesi halidir. Neye bakılsa, nasıl bakılsa hep Allah'ın görüldüğü bir vecd ve istiğrak, bir tür hayret makamı. Vahdeti Şuhud saliki öyle sarhoş eder ki artık orada ne yaptığını, nasıl hareket etmesi gerektiğini bilmez (nefsinden fanidir) ve hatta kendini görmez. Bu durumda söylediği sözler de aslında kendi iradi sözleri değildir. Hallac'ın "Enel Hak" demesi, Nesimi'nin "Cübbemin altındaki Allah'tan gayrısı değildir" demesi hep bu vecd ve istiğrak halinin tecellisidir. Vahdeti şühud vahdetin bir üst derecesidir ama yine de geçicidir. Sufi belli bir süre sonra eski haline, beşeriyet sıfatlarının hakim olduğu haline döner. " Lâ meşhude illallah ( Görünen her şeyde Allah'tan başkasını göremedim)!" ifadesi bunun dil pelesengidir. Burada kula düşen şey Hayali Bey'in Cihân-ârâ cihân içindedir arayı bilmezler O mâhîler ki deryâ içredir deryâyı bilmezler beytindeki gibi, cihanın içinde kendini gizleyen Allah'ı aramayı bilmektir. Yoksa denizin içinde ömür tüketip de denizin ne olduğunu bilmeyen balıklar gibi yaşanmaz.
Sayfa 9 - kapıKitabı okudu
Aman lâfzı senin ism-i şerifinle müsâvidir Anınçün âşıkın zikri "amân"dır yâ Rasûlallah Mechul âşık
Sayfa 244Kitabı okudu
443 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.