Kendimizde beslediğimiz, kendimizde büyüttüğümüz, kendimizde saklı duran bir şeydir sevmek. O hep bizdedir, bizledir, usul usul biriktiririz onu, içimizde yığılı durur. Ve günün birinde ansızın karşımıza biri çıktığında sanırız ki içimizdeki boşalıveren bütün o duyguları o taşımıştır bize.
Sevmek, kendi kendimizi büyülemektir;
kendi kendimize yaptığımız bir büyü.
Oysa yeniden başlayacaktır arayışlar, pişmanlıklar, yanılgılar. Her şey “tamamlanmak” içindir. Çoğu kez ölümün tamamlayıcı ellerine dek aynı umut, aynı arayış, aynı çırpınış ve aynı perişanlıkla sürükleniriz.