Kırk Öykü

Donald Barthelme

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Şu köpek işi büyük bir meseleye dönüşüyor. Karıma şöyle dedim: “Bebeğin var işte artık, illa şu lanet köpeği de almak zorunda mıyız?” Köpek büyük ihtimalle birini ısıracak ya da kaybolacak, Bizim parselde dolanıp insanlara, “Bu kahverengi köpeği gördünüz mü?” diye soracağım anlar canlanıyor gözümde. Onlar da bana, “Adı, ne?” diyecekler, ben de onlara buz gibi bakıp “Michael” diyeceğim Köpeğe takmak istediği isim bu, Michael. Bir köpek için çok aptalca bir isim ve ben de muhtemelen bu kuduruk hayvanı aramaya çıkmak zorunda kalacağım ve insanlara, “Bu kahverengi köpeği gördünüz mü? Michael'?” diye soracağım. İnsanın boşanmayı düşünmesi için yeterli bir sebep.
Sayfa 36 - ChablisKitabı okudu
S: Ne güzel bir kazak. Y: Teşekkür ederim. Makineleri dert etmek istemiyorum. S: Neyi dert edersiniz? Y: Köşede durmuş yeşil ışığın yanmasını bekliyordum, o sırada yolun karşı tarafında yeşil ışığın yanmasını bekleyen diğer insanların arasında bulunan müstesna güzellikteki bir kızım bana baktığını fark ettim. Gözlerimiz buluştu, ben gözlerimi başka tarafa çevirdim, sonra yeniden baktım, kız başka tarafa bakıyordu, yeşil yandı. Caddeyi geçmeye koyuldum, o da öyle. Önce halâ bana bakıyor mu diye ona baktım, bakmıyordu, ama benim farkımda olduğunun farkındaydım. Gülümsemeye karar verdim. Gülümsedim, ama tuhaf bir biçimde - gülümsemem onunla ilgilendiğimi ama durumun acayipliğinin de farkında olduğumu ifade etmeliydi. Ancak yüzüme gözüme bulaştırdım. Sırıttım. “Sırıtmak” kelimesinden bile hoşlanmıyorum. Birbirimizin yanından geçeceğimiz an yaklaşmaktaydı. O anda ona doğrudan bakmaya karar vermiştim. Denedim ama o biraz soluma doğru bakıyordu, gözlerimin otuz beş santim soluna bakıyordu. S: Bu öyle bir şey ki... Y: Geri dönüp yeniden yapmak istiyorum.
Sayfa 61 - AçıklamaKitabı okudu
Reklam
Yabancı olmak
. Daha önce bağlantı kurmadan nasıl yabancılaşabilirsin ? ...
Deneyim: Sinbad, deneyimlerden hiçbir şey öğrenmez. Basiretli bir adam, birinci, ikinci, üçüncü, dördüncü, beşinci, altıncı ve yedinci deniz yolculuğundan sonra gemi güvertesine bir daha asla ayak basmazdı. Bindiği her tekne ya limandan çıkalı iki gün olmadan sulara gömüldü ya da onu Issız bir adaya götürdü, devasa bir balina tarafından darmadağın edildi (ilk yolculuk), neşe ve coşku dolu hava yaratıkları tarafından ayartılıp mahvoldu (ikinci yolculuk), bir metreden uzun olmayan maymunumsu vahşiler tarafından çalındı (üçüncü yolculuk), öfkeli bir kasırgada parçalandı (dördüncü yolculuk), kocaman kayalar taşıyan kocaman kuşlar tarafından bombardımana tutuldu (beşinci yolculuk) ya da uyumak bilmez rüzgârlar tarafından kayalık kıyılara fırlatıldı (altıncı yolculuk). Ama her zaman tutunulacak sağlam bir şey (ahşap bir yalak, su yüzeyinde batıp çıkan bir kiriş, kaderine terk edilmiş tekneden kopan başıboş bir kalıntı) ve talan edilecek (yakut ve elmaslarla, çok sayıdaki paha biçilmez incilerle, seçkin ambergis balyalarıyla bezenmiş) bir ada bulunur. Sinbad asla, öncekinden daha zengin olmadan, en yeni kahramanlık şımarıklıklarını dinlemek için evine toplanan dostları ve akrabaları için şaşaalı hediyeler almadan geri dönmez. Sinbad basiretli olmasa da gözü pek bir adamdır. "Denizlerde Kim Kimdir" de kendisine kınayıcı bir edayla “maceracı” olarak yer verildi.
Sayfa 57 - SinbadKitabı okudu
Anlam Bilgisi :
. Sanat, dış gerçekliğin bir temsilinden ya da bir serseri dış gerçeklik "olma" girişiminden ziyade dış gerçeklik üzerine bir meditasyondur. ...
Reklam
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.