Yazarının kendisini tanıyıp anımsamaya başladığı üç dört yaşından yola çıkarak 1909 nisanına kadarki süreci anlatmaktadır. Bazı araştırmacılara göre abdülhamit devri sanat ve edebiyat hayatının önemli bilgilerini içermektedir. Eserde özellikle dönemin izmir ve istanbulunun edebiyat, sanat ve toplum hayatı gibi bir-çok önemli husus zengin, zarif ve sanatkarane bir üslupla değerlendirilmiştir. Bu eser, bir-çok edebiyat araştırmasında kaynak olarak kullanılagelmiştir.
Öncelikle bir türlü elime alıpta bitiremediğim bir kitaptı ve sonunda oturup hakkıyla bitirdim :) kitap incelemesi yapmayı ve yapanlara bayılıyorum , ne güzel ya kitap okuyup burda kitap hakkında ki düşüncelerini paylaşmaları hayranlık duyarım hep :))
Evet fazla uzatmadan doğru bir şekilde kısaca bir inceleme yapmak istedim...
Okuyup okuyabileceğiniz en mükemmel otobiyografi. Yazarının samimi, objektif tutumu ve sanatkârane üslubuyla Kırk Yıl, edebiyatımızın anı türündeki en güzel örneğidir.
Kırk Yıl’ı okuyanlar, edebiyat tarihçileri tarafından Türk edebiyatının ilk büyük romancısı kabul edilen Halit Ziya’nın kaleminden hem modern edebiyatımızın kuruluşu hakkında bilgi sahibi olacak hem de Sultan Hamit döneminin bellibaşlı olaylarına, pek çok toplumsal ve siyasal dönüşüme tanıklık edecekler.
Sağlam bir yapısı ve tekniği olan yapıtta zengin bir adamla evlenen genç ve güzel bir kadının yaşlıca kocasına sadık kalmak kararına karşın, elinde olmayarak yasak bir aşka sürüklenişi, olayın psikolojik nedenleri üstünde de durularak, gerçekçi bir biçimde anlatılmıştır.
Sürükleyici bir kitap.. Halit zıya'nın kitaplarına tanıklık etmek güzel :))
Bu hayatın altında neler saklanmış olabilirdi? Belki korkunç vakalar, kanla bulanmış sergüzeştler, hatta vahşi cinayetler, velhasıl unutmak için derinlere gömülmüş maziler olabilirdi.