Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.25
Kırmızı ve Siyah
StendhalKırmızı ve Siyah Yorumları ve İncelemeleri
Kırmızı ve Siyah sözleri ve alıntılarını, Kırmızı ve Siyah kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Puan
8.110 üzerinden
aşk eşitlik aramaz onu kendi yaratır.
Napoleon Bonaparte sonrası Fransa da yaşanan Restorasyon Dönemi'ni ustaca anlatan yazar; kilise yaşamı ve eğitimini, liberal kesimleri, aristokratları, soyluları, kralcıları , özgürlükçüleri ve sıradan halkı yükselme ihtirası ile yanıp tutuşan bir genç olan Julien Sorel'in hayat hikayesini sunarak aktarmış. Çok sağlam karakter analizleri, muhteşem aşk hikayeleri ve toplumsal olaylara bakış açısı ile gerçekten damakta büyük bir tat bırakan eser kurgusal olarak ta yavaştan başlayıp an be an artan heyecan dozu ile gerçekten sonunu merak ettirmeyi başarıyor.
Keyifli okumalar dilerim.
Edebiyat tarihinde önemli bir yer tutan ‘’Kırmızı ve Siyah’’, eserlerinde romantizm ve gerçekçilik arasında bir köprü oluşturan ve psikolojik derinliği, duygusal yoğunluğu sivri mizahla birleştiren Stendhal’ın en önemli eseri olarak görülür.
Aynı zamanda eleştirmen ve askeri tarihçi olan Stendhal, bu eserinde yaşanmış sıradan bir adli vakayı
Stendhal'ın Kırmızı ve Siyah eseri, Napolyon dönemi sonrasındaki Fransa'da geçer.Fransa'nın o dönemki siyasi durumu, soylularda ve halktaki siyasi karmaşayı özenle okuyuculara aktarıyor.Bu siyasi karmaşa durumu baş kahramanımız Julien Sorel'in ruh halini de etkilemiş görünüyor.
Gerçekte Napolyon hayranlığı olan Julien bunu çevresinden saklamak zorundadır çünkü o dönemde bu suç teşkil ediyor. Bir yanda Katolik kilisesi bir yanda liberal kesimi diğer yanda aristokratlar, burjuvalar, kralcılar varken Julien normal çevresinde de ikiyüzlüyken bu aristokrat çevreye girdikten sonra ikiyüzlü olduğunu iyice saklamak mecburiyetinde oluyor.
Siyasetteki bu kırmızı ve siyahlık aşkta da kendini gösteriyor. Julien iki aşk yaşıyor ve duygusal hayatı da iyice karmaşıklaşıp onlar da kırmızı ve siyah olarak ayrılıyor.
Yükselme hırsı içinde olan Julien roman boyunca çeşitli seçimler yapıyor ve yazar onun dünyasının karmaşıklığını çok net analizlerle yansıtıyor.
Tutkulu bir aşk okurken Fransa'nın genel durumuyla ilgili de bilgi alabileceğiniz bir eser.
İyi okumalar...
Stendhal, sonunda yazanın bu meşhur kitabini okuyabildim. Realizm öncülüğünde eserler yazan Stendhal'ın yazımı oldukça etkileyiciydi. Hayatın hem güzel hem aksak yanlarını ele alması ve edebi görüşü ile dolu dolu bir roman okudum. Stendhal, kitabında etkisi görülebileceği gibi hayatının belirli bir döneminde subaylık yapmış aynı zamanda edebiyatla
Kırmızı ve Siyah
Tutku ne kadar gizlenirse gizlensin,
Çok karanlık bir göğün
Korkunç fırtınaları haber verişi gibi,
Gizli köşeleriyle kendini ele verir."
Büyük aşkların asıl niteliği, aşılacak engelin son derece büyük olması ve sonunun nereye varacağını kestiremeden bir işe girişilmesidir.”
Kırmızı ve Siyah
Merhaba...
Psikolojik romanın kurucusu Stendhal, Fransız Restorasyonu'nun siyasi tartışmaları ortasında, dinî eğitimiyle, aşklarıyla, ihtiraslarıyla dünya edebiyatının en önemli karakterlerinden Julien Sorel'i yaratıyor.
Stendhal, 1840.
Fransa'nın küçük bir kasabasında, bir kerestecinin oğlu olarak dünyaya gelen Julien Sorel, genç yaşında yükselme ihtirasına kapılır. Çalışkanlığı ve dini eğitimiyle dikkat çeken Sorel, bir an önce bu kasabadan kurtulup Paris'e gitmeyi arzular.
Böylece kırmızı ve siyah arasında yaşadığı çelişkiler de başlamış olur.
Restorasyon Fransası'nın şartlarında yükselebilmek için genç Sorel'in önünde iki seçenek vardır:
Ya siyahı seçerek yükselişine Kilise yolundan başlayacaktır ya da kırmızıyı seçerek askeri yoldan.
Ancak bir yandan aldığı dinî eğitim, öte yandan Napolyon'a olan gizli hayranlığı bu seçimi yapmasını zorlaştıracaktır.
Üstelik ihtirasla girdiği bu yolda karşılaşacağı iki farklı kadın, iki farklı aşk, kendini çok başka yerlerde bulmasına sebep olacaktır.
Stendhal'ın usta kaleminden çıkmış kendi yüzyılının ikiyüzlülüğünü tüm çıplaklığıyla anlattığı bir eser. Günümüze de uyarlanabileceğini söylemekten kendimi geri çekmeyeceğim. Bu kitabı okumak için böylesine geç kalmış olmak beni üzerken lise zamanlarımda okuduğumda belki de hiç anlamayacaktım ya bambaşka bir yerden bakacaktım olaylara. Bugün yirmili yaşların sonlarına doğuru okuduğum bu kitabı kırk yaşında okusam nasıl bir etki yapar? Bu soru zihnimde dönüp duruyor. İlk okuyuşumda bomba etkisi yapan kitabı ikinci okuyuşumda, farklı deneyimlerle, yeni yaşanmışlıklarla, bambaşka keşkelerle, taptaze iyikilerle ne hissederim merak ediyorum. Bir daha okuyacağım notuyla raftaki yerine kaldırıyorum.
Okumalı mısınız? Okumazsanız keşke deyip ölürsünüz, nasıl okumalı bunu bilmezseniz abartılmış dersiniz. Olaylara bakış açınızı genişleterek okuyun derim.
Klasiklerin hepsi böyle bir kere okumak yetmiyor. Her zihin tazelediğinizde her yeni deneyimde okumak istersiniz..
Stendhal, kırmızı ve siyahı yazarken gerçek bir olaydan esinlenir. Bu olay Berthet olayıdır. Berthet Granable yakınlarında bir demircinin oğludur. Mösyö Michoud’un evine, çocuklarını eğitmek üzerine yerleştirilir. Berthet ve Madqm Michoud arasında bir ilişki doğar. Bunun farkına varan eş Berthet’in işine son verir. Berthet kendine dini bir okulda iş bulur. Olay bu dizgesde ilerler ve olayın sonunda Madam Michoud’a kilisede iki el ateş eder fakat Madam ölmez. Berthet yargılanır. Giyotinle idam edilir.
Bu gerçek olay Kırmızı ve Siyah’daki olaya şaşırtacak derecede benzer. Kırmızı ve Siyah’ta Julien Sorel, toplum içerisindeki yükselişi ve düşüşü roman boyunca okuyucuya anlatılır.
Kırmızı ve Siyah, Restorasyon dönemi Fransız toplumunun güzel, canlı, gerçekçi tablosudur. Romanın başlığı oldukça dikkat çekicidir. Kırmızı, askerliği, devrimi ve imparatorluğu simgelerken siyah ise Restorasyon dönemi kilisesini simgeler.
“Gerçeği sevdim ben. Evet ama gerçek nerede?
Kitap aslında Julien Sorel’in köydeki geçirdiği zaman ve Paris yılları olarak ikiye ayrılır. Konu ise babasının Julien’i başından atmak için iş bulduğu Mösyö Renal’ın konağında çocuklara Latince öğretmek için işe girmesiyle başlar. Madam Renal ve Julien’in gönül ilişkisi ve eşinin her şeyi anlaması ile Julien’ın işine son verilmesi ile biter.
Din okulundaki papazın desteği ile Paris’te iş bulur. Markiz La Mole’nin kızı Mathilda ile yaşadığı ilişki, ilişkinin açığa çıkması ile olaylar zinciri devam eder.
En sonunda kilisede Madam Renal’a ateş ederek süpriz bir sonla kitap biter.
Fransada bir kerestecinin oğlu olarak dünyaya gelen Julien Sorel'in yükselme, sınıf atlama, hislerine karşı çıkma çabası.
Çocuklarına öğretmenlik yapmak için yanında çalıştığı belediye başkanının evinden uygunsuz davranışları sebebiyle uzaklaştırılan Sorel sonrasında dini eğitim almak için bir kilisede kalmaya başlar. Ama ihtirasları onun kariyerini içeri doğru bir yolculuğa çıkarır. "Neydim, ne oldum" diye düşünmekten hem alt sınıfa hem üst sınıfa yabancılaşıyor. Ne eğitimine tam odaklanabiliyor ne aşkına ne de askeri olarak yükselme arzusuna.
.
Stendhal 1827de gazetede okuduğu bir haber üzerine bu romanı kafasında tasarlıyor. Dava görülüp karar veriliyor ve bu karar "ayrıcalıklıların ayrıcalıkların elinden alınması" üzerine veriliyor.
.
Gazetedeki haberin muhatabı 25 yaşındaki Berthet gibi Julien Sorel'in hayatındaki olaylar da okuru hem öfkelendiriyor hem hüzünlendiriyor. Julien Sorel siyahı seçip kilise yolundan yükselmeyi mi seçecek yoksa kırmızıyı seçip askeri yoldan yükselmeyi mi? Yoksa hepsini baskın gecelecek başka bir yolu mu seçecek?
çok uzun olması dışında eleştireceğim pek bir yanı yok.
birçok kitapta bölümler vardır ya en azından konu veya gün değişmişse hani araya *** koyarlar ya bunda o yoktu. afalladığım anlar oldu ama toparladım her seferinde. bazen sıkılıp bırakmak istediğim anlar da yok değildi ama özellikle son 100 sayfası sardı diyebilirim.
bizim coğrafyamız ile anlatmak gerekirse anadolunun bağrından yetişmiş bir gencin yükselme maceralarında karşılaştıkları ve yoldan çıkması hikayesi diyebiliriz. ihtiras, hırs, kıskançlık. hepsinden var.
Stendhal özelinde 1 cümle sarf etmeden de olmaz. adam idamı bile anlatırken o kadar sakin ki, adeta akşam yemeğini anlatır gibi. döndüm bir daha okudum o pasajı sıradan bir olay gibi anlatmış. en büyük özelliklerinden biri de bu değil mi zaten?
7/10 puan ile okunmaya değer.
![119. Element [Bm]](https://r2.1k-cdn.com/sig/size:96/plain/https%3A%2F%2F1k-cdn.com%2Fresimler%2Fuyeler%2F424703_a985f_1590709997.jpg){kind=small}
Sosyal,siyasal ve aşk adına ne varsa ...
Kesinlikle okunması gereken bir eser. Fakat uyarayım aşırı derecede bilinçaltınız etkilenebilir. Olaylar şöyle gelisti. Julien orta fakirlikte bir ailenin okumayı ve ilerlemeyi seven bir evladiydi. Abileri çalışmıyor diye dövüyordu. O da her zaman göreceğimiz bir hareket yapan evdeki o garip tipler gibi kendini okumaya öğrenmeye verdi. (Garip
Kendime Notlar - Özet
Roman, Berthet adında bir gencin yaşamından esinlenilmiş. İletişim yayınlarının en sonunda Berthet olayı yer alıyo. Yaşanılanların gerçek olması hayatın gerçekten bir roman olduğunu bir kez daha gösteriyor.
Fransa’nın küçük bir kasabasında, bir kerestecinin oğlu olarak dünyaya gelen Julien Sorel, genç yaşında yükselme ihtirasına kapılır. Çalışkanlığı ve dini eğitimiyle dikkat çeken Sorel, bir an önce bu kasabadan kurtulup Paris’e gitmeyi arzular. Böylece kırmızı ve siyah arasında yaşadığı çelişkiler de başlamış olur. Restorasyon Fransası’nın şartlarında yükselebilmek için genç Sorelin önünde iki seçenek vardır: Ya siyahı seçerek yükselişine kilise yolundan başlayacaktır ya da kırmızıyı seçerek askeri yoldan. Ancak bir yandan aldığı dini eğitim, öte yandan Napolyon’a olan gizli hayranlığı bu seçimi yapmasını zorlaştıracaktır. Üstelik ihtirasla girdiği bu yolda karşılaşacağı iki farklı kadın, iki farklı aşk, kendini çok başka yerlerde bulmasına sebep olacaktır.
592 syf.
9/10 puan verdi
Yükselme hırsıyla dolu olan bir genç. Başkalarına değil sadece kendine yaslanan cesaretli, zeki ve yetenekli biri. Bu kişi başkahramanımız julien sorel. Sadece bu karakterde biri olması bile kitabın sürükleyici olduğunu belli ediyor. Psikolojik tahlilleriyle, insanların gerçek yüzleriyle , hayatın ta kendisi olan derin bir roman. Keşke hiç bitmesiydi dedirtti , bu uzunlukta olmasına rağmen bunu başarabilmesi yazarın yeteneğini ortaya çıkartıyor.
Kırmızı ve Siyah, romantik bir başkarakterin gerçekçi bir portresi, bir bildungsroman, Fransa tarihine ait dönemsel bir analiz ve Auerbach'ın deyimiyle "küçük burjuva kökenli bir yurttaşın sadece, handiyse mutlak gücü elinde bulunduran kilise sayesinde bir yerlere gelebileceğinin, bile isteye ikiyüzlü olmanın" romanı. Yetenek, sıkı