...Yaşlı kadın, gözü gibi baktığı bir camgüzeli saksısını yazın her sabah pencere önüne çıkartırdı. Her sabah bir örümcek, aynı örümcek, pencerenin pervazıyla camgüzelinin dalları arasında ağını örmeye başlardı. O örerdi, ben seyrederdim. Özenli, aralıksız bir çalışmayla gün biterken bitirirdi ağı. Akşam ezanında yaşlı kadın saksıyı içeri alır, örümcek de ertesi sabah her şeye yeniden başlamak zorunda kalırdı.
İşte ben hayranlıkla izlediğim o örümcek kadar sabırlı ve inatçıyım. Aramızdaki tek fark birimizin küçük sineklerle, birimizinse intikamla beslenmemiz.
Sayfa 9 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu