Hakan Akdoğan'ın okuduğum ilk romanı.
Daha kitabın yarısındayken diğer çok okunan romanı "Nü Peride"yi de sipariş listeme ekledim. Muhtemelen sonra da diğerleri gelecek.
Toplum tarafından dışlanmış, ötekileştirilmiş, daha da dışarı itilmek istenen "çirkin" bir ana karakter Sorgun,
Bakıma muhtaç ve hastalık öncesi hayatında da tipik bir "tutunamayan" olan ve "Ben bile kendimden kurtulmak istiyorum" diyen babası Mahir,
Hayatta yaptığı büyük hatta çok büyük bir hata sonucu kendi kabuğuna çekilmiş ve hiç konuşmayan Uygar,
Ve;
Aralarına sonradan katılan hayat kadını Lili...
Bu dört "tutunamayan" bir kare oluşturamıyor ama bir "yamuk" ta buluşuyorlar. Ama aralarında hep bir "Kirpi Mesafesi"
İlginç felsefik tespitleri, vurucu cümleleri ve üzerinde uzun uzun düşünmeyi gerektiren göndermeleri ile öyle bir solukta değil, sindire sindire okunması gereken etkileyici bir kısa roman olduğunu düşündüğüm bu güzel kitabı herkese öneriyorum.