İlk gençlik dönemindeki arkadaşlıklar hayatımızda hep önemli yer tutar. Belki de aile bireyleri dışında hayatımız ile ilgili çok şey paylaştığımız ilk kişiler olmalarından. .
Aralarında sevgi ve dostluk bağları olan gençlik arkadaşlarının, içlerinden birinin ölümü üzerine yaşadıkları ruhsal yansımaları anlatan okuması zor bir kitap. Her ne kadar başta sanki bir kurgu bekletse de kitap, kurgudan bağımsız içsesler romanı. Yani kurgu roman sevenlere hitap etmeyebilir. Anlatıcının kendisinin de dediği gibi, herkesin bir şeyler anlattığı, ama anlaşılmadığı dağınık bir metin. Ama aklınızdan şunu çıkarmayın: derdi olan derdini anlatmak ister, sizden bir şey çözmenizi değil sadece kendisini dinlemenizi bekler. İşte burada da, bir kaç kişinin, arkadaşlarının ölümü sonrası yaşadıkları ruhsal yansımalarını okuyoruz: karışık, anlaşılmaz ve çare aranmayan. Eğer bu şekilde düşünüp, sadece olayı yaşayanların ruhlarındaki izlere odaklanırsanız farklı bir dünyaya girebilirsiniz. Kürşat Başar'ın dili genelde iyidir, çoğu cümle güzeldir, anlamlıdır, altı çizilir. O nedenle etkili bir metin okuma durumunuz oluşabilir. Ha bazen bazı cümleler ne yapsanız anlaşılmaz. O durumda aklınıza hemen lise yılları gelsin: "sanat, sanat içindir" deyin ve diğer cümleye geçin. En azından ben öyle yapıyorum . .
Kitapla kalın. Sağlıcakla.
