O sebepsiz keder derisinin altında gezinmeye başlamıştı, öylesine cehennemi bir iltihaptı ki bu, şeytanın nursuzluğuna bulanmıştı ve bütün gözeneklerni karanlıkla dolduruyordu. Kafasındaki boşluk, gönlündeki boşluk, göz çukurları metalik bir maddeyle dolmuştu. Sanki yüzyılların tozuyla kaplanmış ihtiyar bir ağaçtı ve bütün varlıklar, tarihi anlar, olmuşlar ve olacak olanlar gövdesini ağırlaştırıyordu