"Eğer kitapta altı çizilecek yer yoksa o kitabın üstünü çizin gitsin." diyor yazar. Önce çok iddialı bir söz diye düşündüm ister istemez. Sonra okumaya devam ettim. Ettim ama bana sorun. Altını çizmekten okuyamadım desem abartmış olmam. Aman Allah'ım ne önermeler, ne aforizmalar, ne alıntılar, ne yoğun bir birikim.
Gerçek anlamda bir balans ayarı yaptı bende. Unuttuğumuz, unutmaya yüz tuttuğumuz o kadar çok kavramı yeniden hatırlamamı sağladı ki anlatamam.
Kusuru yok muydu? vardı elbet mesaj yoğunluğu ve yer yer mesajı okurun gözüne sokmalar rahatsız etmiyor değil. Ancak onca güzellikte bu kadar kusur kadı kızında da bulunur.
"Her okuma yazarla bir sohbettir. Nasıl ki sokakta karşılaştığımız herkese içimizi açamazsak önümüze çıkan her kitabı da okuyamayız." diyor yazar başka bir yerde .Tamimiyle katılıyorum ve ben Mehmet Tekiner'in sohbetinden çok memnun kaldım.
Mehmet Tekiner demişken;
mesajla da olsa tanışma fırsatı buldum kendisiyle. Genç ve gelecek vadeden bir arkadaşımız. Oldukça da mütevazi.Çıktığı bu yolda neler yapabileceğini düşündükçe ürperiyorum.
Çok satan, reklamı iyi yapılan, ve tamimiyle ticari beklentilerle ortaya atılan kitaplardan farkı reklamı iyi yapılmayan ve ticari kaygı taşımayan bir kitap oluşu. Bunun dışında fazlası var eksiği yok.
Kalemine, aklına, yüreğine ve emeğine sağlık Mehmet Tekiner.