'' En çok yadırganan kölelik hukuku da böyledir. İslam'dan önce sosyal yaşantıda bulunan fakat İslam'ın getirdiği hükümlerle ve kölelerin azat edilmesine ilişkin teşviklerle, bir müddet sonra vakıa olarak ortadan kalkan kölelik hukukunda dahi; bu şefkat bu merhamet vardır. kapitalist bir toplumda işçi olmaktansa, İslam toplumunda köle olmak gerçekten çok daha iyidir. Çünkü kölesi olan herhangi bir Müslüman, kölesine zulmetmekten menedildiği gibi, bu kölesine yediğinden yedirmek, içtiğinden içirmek giydiğinden giydirmekle mükelleftir.
Nitekim bir hacının yanında asgari ücretle çalışan evli bir kardeşimize, Müslüman olduğunu iddia eden o hacıya gidip ''Senin yanında işçi değil, köle olmak istiyorum'' demesini söyledik. T.C. hükümetinin işçi hukukunu severek kabul eden hacı(!), İslam'ın kölelik hukukunu kabul ettiği zaman, o Müslümana yediğinden yedirmesi, giydiğinden giydirmesi gerekmektedir. oysa saygıdeğmez hacının sadece mutfak masrafı, Müslümana verdiği asgari ücretin 3-4 katıdır.
Bu örnekleri fazlalaştırmamız, İslam'ın rahmetinden ve insanlara merhametinden daha birçok örnekler vermemiz mümkündür.
Çünkü İslam, severek ve sevinerek tebliğ edebileceğimiz, insanlara onurla anlatabileceğimiz bir gerçektir.
Şimdi gülüp, ölürken ağlayanlardan değil,
şimdi ağlayıp, ölürken gülenlerden olun...
Vakit öldüren ölülerden değil,
dipdiri eylemlerle vakitlerini dirilten, dirilerden olun...
Çünkü kölesi olan herhangi bir müslüman, kölesine zulmetmekten menedildiği gibi,bu kölesine yediğinden yedirmek,içtiğinden içirmek,giydiğinden giydirmekle mükelleftir.
Nitekim bir hacının yanında asgari ücretle çalışan evli bir kardeşimize, müslüman olduğunu iddia eden o hacıya gidip "Senin yanında işçi değil, köle olmak istiyorum" demesini söyledik. T.C. hükümetinin işçi hukukunu severek kabul eden hacı(!), İslam'ın kölelik hukukunu her nedense kabul etmemiştir!.
Çünkü İslam'daki kölelik hukukunu kabul ettiği zaman, o müslümana yediğinden yedirmesi, giydiğinden giydirmesi gerekmektedir.
Oysa saygıdeğmez hacının sadece mutfak masrafı, müslümana verdiği asgari ücretin üç dört katıdır.
Mehmed Alagaş - KİŞİYE ÖZEL
"Zamanın değerini bilerek,
zamanı gerçek manada değerlendirebilmek ise, hiç şüphesiz ki yaşanan zaman diliminde değerli şeylerin, değerli eylemlerin yapılmasıyla mümkündür. İlahi mesajda beyan edilen ölüm ve ölüm sonrası hesabını dikkate alarak yaptığımız ve yapacağımız bütün Rabbani eylemler, yaşadığımız ve yaşayacağımız zamanları değerlendirecek, değerli kılacak eylemlerdir. Nitekim hesabını verebileceğimiz anlar, hesap bilinciyle yaşadığımız böylesi anlardır.
Dolayısıyle hergün kendi nefislerimize yönelttiği miz "Bugün Allah için ne yaptın?" sorusunu aşarak, "Koskoca yirmidört saattir, Allah için yapman gerekirken, neleri yapmadın?" sorusunu sormamız gerekir. Çünkü muhteşem hesap gününde Allah için yaptıklarımızdan değil, yapmamız gerekirken yapmadıklarımız dan da hesaba çekileceğiz.
An be an soluduğumuz,
yaşadığımız fakat kıymetini bilemediğimiz zamanlardan hesaba çekileceğiz.