Mekke Fethi ve Sonrasında Müslüman Olan Ashab - Resullullah (sav) Vefat Ettiğinde Yaşları Küçük Olan Ashab

Kitabü't-Tabakati'l- Kebir Tabakat 6. Cilt

İbn Sa'd

Most Liked Kitabü't-Tabakati'l- Kebir Tabakat 6. Cilt Quotes

You can find Most Liked Kitabü't-Tabakati'l- Kebir Tabakat 6. Cilt quotes, most liked Kitabü't-Tabakati'l- Kebir Tabakat 6. Cilt book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Kadının Fitneliği Şeytandan Şediddir...
ᴋᴜʀ'ᴀɴ'ᴅᴀ ᴋᴀᴅıɴıɴ ᴛᴜᴢᴀɢ̆ı ɪᴄ̧ɪɴ ʙᴜ̈ʏᴜ̈ᴋ, şᴇʏᴛᴀɴıɴ ᴛᴜᴢᴀɢ̆ı ɪᴄ̧ɪɴ ɪsᴇ ᴢᴀʏıғ ɪғᴀᴅᴇʟᴇʀɪ ᴋᴜʟʟᴀɴıʟᴍışᴛıʀ.. ɢᴏ̈ᴍʟᴇɢ̆ɪɴ ᴀʀᴋᴀᴅᴀɴ ʏıʀᴛıʟᴅıɢ̆ıɴı ɢᴏ̈ʀᴜ̈ɴᴄᴇ (ʜᴀɴıᴍıɴᴀ): "şᴜ̈ᴘʜᴇsɪᴢ ᴋɪ ʙᴜ, sɪᴢɪɴ ᴛᴜᴢᴀᴋʟᴀʀıɴıᴢᴅᴀɴ ʙɪʀɪᴅɪʀ. ɢᴇʀᴄ̧ᴇᴋᴛᴇɴ sɪᴢɪɴ ᴛᴜᴢᴀɢ̆ıɴıᴢ ʙᴜ̈ʏᴜ̈ᴋᴛᴜ̈ʀ." ᴅᴇᴍɪşᴛɪ. [ʏᴜ̂sᴜғ sᴜʀᴇsɪ, 28] 'şᴜ̈ᴘʜᴇsɪᴢ şᴇʏᴛᴀɴıɴ ʜɪʟᴇsɪ/ᴛᴜᴢᴀɢ̆ı ᴘᴇᴋ ᴢᴀʏıғᴛıʀ.' [ɴɪ̂sᴀ, 76] •••• ʀᴀsᴜʟᴜʟʟᴀʜ (sᴀs) ʙᴜʏᴜʀᴅᴜ ᴋɪ; "ʙᴇɴ, ʙᴇɴᴅᴇɴ sᴏɴʀᴀ ᴇʀᴋᴇᴋʟᴇʀ ɪᴄ̧ɪɴ ᴋᴀᴅıɴʟᴀʀᴅᴀɴ ᴅᴀʜᴀ ᴛᴇʜʟɪᴋᴇʟɪ ʙɪʀ ғɪᴛɴᴇ (ɪᴍᴛɪʜᴀɴ sᴇʙᴇʙɪ) ʙıʀᴀᴋᴍᴀᴅıᴍ." [ʙᴜʜᴀ̂ʀɪ̂, ɴɪᴋᴀʜ] •••• sᴀɪᴅ ʙɪɴ ᴍᴜsᴇʏʏᴇʙ'ᴛᴇɴ ᴏ ᴅᴇᴅɪ ᴋɪ; sᴇᴋsᴇɴ ʏᴀşıᴍᴀ ɢᴇʟᴅɪᴍ ᴠᴇ ʙᴀɴᴀ ɢᴏ̈ʀᴇ ᴋᴀᴅıɴʟᴀʀᴅᴀɴ ᴅᴀʜᴀ ᴅᴀ ᴋᴏʀᴋᴜɴᴄ ʙɪʀşᴇʏ ʏᴏᴋᴛᴜʀ.
Sayfa 6948 - [İʙɴ sᴀᴅ ᴛᴀʙᴀᴋᴀᴛ, 6948]
Hasan Bin Ali, bir kadına elçi gönderdi ve ona, "O, Haricilerin görüşündedir, ama bundan başka onda hiçbir kusur yoktur" dediler. Bu sırada Hasan (rahimahullah ) şöyle der: "Cehennemin kömürlerini göğsüme bastırmak istemiyorum."
Sayfa 261
Reklam
Ebî Kilabe’den -nakledildiğine göre o- dedi ki: "Eğer bir adama sünnetten tahdis ettiysen, ve -o- “Bırak, yeter! -yani bunu reddeder- bize Allah’ın kitabından getir” dediyse; Bil ki şüphesiz o dâl -sapık/yoldan- çıkmışdır.
Ebû Ubeyde, bu zor zamanda Müslüman olduğunu açıklayan ve her türlü tehlikeyi göze alarak kavmini İslâm’a çağıran cesur bir dava adamıydı.
Sayfa 200
Sana Canımız Feda...
Uhud Savaşı’nın en zor anıydı. Hani Müslümanlar darmadağın olmuş, düşman amansızca saldırıyordu. Rasûlün yanında sadece on dört mücahit kalmıştı. Ebû Ubeyde bu on dört adamın arasında düşmanın karşısında, Efendisinin yanındaydı.[11] Savaş bitmiş, düşman çekip gitmiş fakat Müslümanlara derin acılar, kayıplar yaşatmıştı. Allah’ın Sevgili Rasûlü yaralanmış, başına aldığı darbeler sonucunda miğferinin halkaları yanaklarına batmıştı. Bu halkalar ona büyük acılar veriyor, acının şiddetinden konuşamıyordu. Peygamber acı çekerken dostları durur muydu? Onlar kendi yaralarını, ağrılarını unutmuş Efendilerine koşmuş, O’na yardımcı olmanın derdiyle yanıyorlardı. Ama Ebû Ubeyde başkaydı. O herkesi geride bırakmış, bu şerefe sahip olmanın aşkıyla Nebinin yanına varmıştı. Miğferin halkalarını eliyle çıkarması halinde Efendimiz çok acı çekerdi. Öyleyse dişleriyle bir defada çıkarmayı denemeliydi. Birinci halkayı çıkardığında Ebû Ubeyde’nin ön dişlerinden biri düştü. Sonra diğer halkayı da bir çekişte çıkardı, fakat bir dişi daha düştü. Efendimiz aleyhisselâm demir halkaların acısından kurtulmuş, Ebû Ubeyde’nin ise iki dişi kırılmış, ağzı kan içinde kalmıştı.[12] Rasûlün yolunda iki dişin ne önemi vardı. Ona canlar feda olsundu. Ebû Ubeyde, Efendimize yardımcı olmanın mutluluğunu kim bilir nasıl yaşamıştı. Bu mutluluğun bir tarifi var mıydı?
Sayfa 246
Rasûlullah ﷺ minberde şunları söylerken duydum: Beni hişam b.ek muğire; kızlarını benim kızımın üstüne kuma olarak Ali ile evlendirmej için izin istediler.Ben buna izin vermiyorum.tekrar söylüyorum ; ben buna izin vermiyorum.Ancak Ali benim kızımı boşayıp da onların kızıyla evlenmek isterse o zaman izin veririm.kızım benim bir parçamdır.ona sıkıntı veren şey bana da sıkıntı verir.onu inciten şey beni de incitir.
Sayfa 548Kitabı okudu
Reklam