Mesnevi'den Hikmetler

Kitabü't-Tasavvuf

Şemseddin Yeşil
Ey hakikat yolcusu!
Ey hakikat yolcusu! Tasavvuf belli başlı iki neş'eye ayrılır: Biri: Müessirden esere intikal usülüdür. Şeyh-i Ekber Muhyeddin-i Arabi Hazretlerinin zevkleri budur. İkincisi: Eserden müessire intikal usülüdür. Bu neş'enin sahibi İmam-ı Gazali Hazretleri olup birçok mutasavvıfin bunu ihtiyâr etmişlerdir. Birinci usüle sahib olanlar şöyle derler, ya'ni müessirden esere intikal tarikını tutanlar buyururlar ki: "Bakınız güneş doğmuş, âlemi nur kaplamış, her şey münevver olmuş, bu nur sayesinde renkleri ve şekilleri görüyoruz. İmdi bu nur, bu mevcudiyeti isbatdan müstağni kılacak suretde bedihi ve bu renklerin ve şekillerin rü yetine yalnız onun mevcudiyeti sebeb iken o nüru meşküli bir şey farzedip de onun mevcudiyetini renklerle ve şekillerle isbata kalkışmak beyhude külfettir. Ma'nâsız cidallerle zevk-ı ma'rifetden nefsi mahrum etmek ve ni'met-i mevcude ve hâzıradan haksız illetlerle istifade etmemek demektir,"
Azazilin Şeytan olması...
Dikkat edilirse Azâzil* Cenâb-ı Hakk'ı bilâ sıfat ya'ni amâ-i mutlakında inkâr etmiyordu, bilakis zât-ı ehadiyyeti ikrar ve daima ibâdet eyliyordu. Fakat ne yazık ki bu kadar zühdüne rağmen marifet cihetinden şirk-i hafide kalmıştı. İşte o gizli şirk, Ademin mazhariyyet-i Hakkaniyyesine ve mazhar olduğu cilve-i nuraniyyesine perde oldu da ona göstermedi. Zavallı sandı ki; Cenâb-ı Hak, zâtından bir gayrisine secde etmek içün emrediyor. İşte o Azâzil'in ma'rifetinin fikdânı, izzet-i nefsâniyyesinin isyan ve ihtilâlini mucib oldu. Evet, onun içün Âdem'i istirkab etdi. Bilmedi ki istirkab** etdiği Âdem değildir. İşte bu cehli yüzünden vahdaniyyet zevkından ebediyyen mehcur kaldı."  *Şeytanın kovulmadan evvel ki ismi **Kıskanmak
Sayfa 146 - Ş.Yeşil KitabeviKitabı okuyor