Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Açıklamalı Tercüme

Kitâbü't-Tevhîd

Ebu Mansur El Matüridi

En Eski Kitâbü't-Tevhîd Sözleri ve Alıntıları

En Eski Kitâbü't-Tevhîd sözleri ve alıntılarını, en eski Kitâbü't-Tevhîd kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Maturidi’nin iman ve büyük günah konusuyla ilgili görüşleri, 1
1-  Büyük günah: Bir Müslüman işlediği büyük günahı sebebiyle imandan çıkmaz ve küfre de girmez. O,bu dünyada hakiki mümindir. Yalnız işlediği günahı dolayısıyla fasık, yani ahlaksız mümindir. İşlediği günah dolayısıyla Allah’ın cezalandırma tehdidinin muhatabıdır. Böyle birinin ahretteki durumu Allah’ın dilemesine kalmıştır. Allah isterse onun
Maturidi olduğunu iddia eden toplum düşünmüyor
İnsan şunu da bilir ki kendisine düşünmemeyi telkin eden his şeytani vesveseden başka bir şey değildir; çünkü böyle bir davranış ancak şeytanın işi olabilir, amacı da kişiyi aklının ürününü toplamaktan alıkoymak, fırsatları değerlendirmesine ve arzusuna ulaşmasına vesile olan bu ilahi emaneti kullanmak konusunda onu korkutmaktır.
Reklam
İnsan şunu da bilir ki kendisine düşünmemeyi telkin eden his şeytani vesveseden başka bir şey değildir; çünkü böyle bir davranış ancak şeytanın işi olabilir, amacı da kişiyi aklının ürününü toplamaktan alıkoymak, fırsatları değerlendirmesine ve arzusuna ulaşmasına vesile olan bu ilahi emaneti kullanmak konusunda onu korkutmaktır
Akıllar yemek ve içmek için düzenlenip yaratılmış değildir. Çünkü yeme içme konusunda akılsız canlılar akıllı olanlardan çok daha güçlüdür; bir de yemekten içmekten el çekmiş zümrenin –ki onlar meleklerdir- gönüllerdeki yüksek mevki düşünülmelidir. Demek ki akıllar ibret almak ve tefekkür etmek için yaratılmıştır, zira burada övgü ve değer vesileleri vardır. Gerçek bu olunca ibret yönteminin isabetli olması ve tefekküre hakkının verilebilmesi için zararlı ve faydalı cevherlerin yaratılması hikmet açısından gerekli hale gelmiştir.
Gerek Allah’ı gerek O’nun emrini bilmek ancak istidlalle idrak edilebilecek kesbi-iradi bir olgudur. Allah kendi kulunun yapısına akıl yürütmesi için esas alacağı aynı zamanda varlığının bel kemiğini oluşturan muhtelif fizyolojik ve psikolojik haller tevdi etmiştir. Bir de hayatın zaruretleri insanı istidlale yöneltip tefekküre sevk eder, mesela müşahede ettiği için çeşitli halleri, kendi organları, yarar ve zararları gibi. Öyle ki bunları bilmemesi mahvolmasını, bilmesi de dirlik ve düzenini sonuçlandırır. Bunlar sayesinde dirlik ve düzen elde etmesiyle de şunu bilmiş olur ki hem kendini hem de mevcudiyetine sebep teşkil eden varlığı bilmesine onu mecbur eden söz konusu halleri bizzat kendisi yaratıp yönetmiş değildir.’’
İnsanda düşünmemeyi telkin eden his ne zaman oluşursa bilmeli ki bu ancak şeytanın işi olabilir, amacı ise kişinin ilahi nimetin(akıl) meyvelerinden mahrum kalmasını sağlamaktır.
TDV İSAM Yayınları 12.Basım
Reklam
Tabiatta gözlenebilen her şeyde mutlaka akıllara hayret verici bir hikmet ve yaratıcısına sanatkârane bir işaret bulunmaktadır. Düşünürler bunun iç yüzünü anlamaktan ve yapısının düzenini açıklamaktan âciz kalmaktadır. Her bir düşünür sahip bulunduğu bunca hikmet ve bilgiye rağmen bunun mahiyetine akıl erdiremediğinin farkındadır. Bu ve benzeri zaruretler kâinata ait fevkalâdeliklerin mûcit ve yaratıcısının hikmetini delillendirmektedir. 'Bütün güç ve kudret Allah'a aittir'
Sayfa 67 - İsam Yayınları, 9.BasımKitabı okudu
Ezeliyet ve ulûhiyyeti, ebediyet ve rubûbiyyetiyle tek ve yegâne olan Allah'a hamd olsun! O ki aydınlatıcı kanıtlara ve rakipsiz bir hükümranlığa sahiptir. O, mahlûkatı kudretiyle yaratmış, ezelî ilmi ve iradesi çerçevesi ve hikmeti dairesinde onları halden hale çevirmiş, bütün yaratıkları O'nun lutuf ve ihsanları içinde yüzüp durmuştur. Allah nesneleri dilediği gibi yaratmıştır. "O yaptığından sorumlu tutulmaz ama insanlar sorguya çekilirler." Çünkü insanların isabetli ve isabetsiz iş yapmaları imkân dahilindedir. Bununla amaçlanan hedef onların sorguya mâruz kalacakları ve yanlış davranışlarına mukabil cezalandırılacakları düşüncesiyle kötülükten sakınmaya ve hikmete sarılmaya özen göstermelerinden ibarettir. Allah'tan bütün davranışlarımızı lutuf ve keremiyle rızâsına uygun hale getirmesini, yönelişimizi doğruyu belirlemeye lâyık kılmasını ve gönüllerimizi tevhidle aydınlatmasını dileriz.
Sayfa 338 - İsam Yayınları, 9.BasımKitabı okudu
126 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.