Akşamları yatağına girerken sabah tekrar uyanmaktan, sabah uyandığında da onu bekleyen, akşama kadar tekdüze geçen, can sıkıntısı dolu günü yaşamaktan korkuyordu.
O anda dudaklarımda bir acılık hissettim, unutulmuşluğun acısını. Biz niçin yaşardık, ayakkabımızın altından kalkan son tozla rüzgâr her şeyimizi yok ettikten sonra?