Kitaplar ve Muharrirler III - Romana Dair Bazı Hakikatler (1943-1963)

Abdülhak Şinasi Hisar

undefined Kitaplar ve Muharrirler III - Romana Dair Bazı Hakikatler (1943-1963) Quotes

You can find undefined Kitaplar ve Muharrirler III - Romana Dair Bazı Hakikatler (1943-1963) quotes, undefined Kitaplar ve Muharrirler III - Romana Dair Bazı Hakikatler (1943-1963) book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Yunan asıllı Fransız şair Moreas Paris'teki kahvelerde hemen bütün edebi mekteplere mensup her geçmiş asrın, her büyük şairin ezber bildiği bir çok şiirlerin mısralarını güzelliklerini tebarüz ettirerek ezberden ve uzun uzun okurdu. Yahya Kemal mükemmeliyet dersini onun ekseriya Ronsard'dan, Racine'den ve La Fontaine zikrettiği Fransızca mısraların mükemmeliyetinden almış ve Nefide ve Baki'de Nail- i Kadim'de bularak birbirine çok uzak bu şiirler arasında birbirine çok yakın olan benzerlikleri tespit etmiştir.
Kuyucaklı Yusuf toplum anlayışında bir yenilenme, şartları ve uygulamayı halktan birinin yargılayıcı bakış açısı ile vermesi bakımından yeni bir eser fakat roman kurgusu ve insanı yazma ve biçim olarak da mevcut uygulamanın devamı niteliğinde bir deneme Yine ilave olarak şunu da söyleyelim Sabahattin Ali hikaye ve romanda, edebiyatımıza, ve realizm ile romantizmin ortak bir terkbi olarak karşımıza çıkmaktadır.
Reklam
Erkan-i Şikestenin ilk intişarı tarihlerinde matbuata o kadar şiddetli bir sansür hakimdi ki, müsaadesi olmadan tek satırında hitap olunması hayal dahi edilemezdi. Bu bağlamda Tevfik Fikret bir çok manzumeleri ile doğrudan doğruya İstibdat idaresini hedef tutuyor fakat bunu işaretler yoluyla yapıyordu. "Kâmis-i Yusuf" , kıssa-i enbiyadan bir parça zikreden bu manzume, Yusuf'un gömleğini koklar koklamaz gözleri açılan Yakup gibi, milletinde, beklediği Hürriyet havasını teneffüs eder etmez uyanacağını söylemiş oluyordu. Bu manzume neşredilince Fikret "hamdolsun sansür anlayamadı" diye bir çocuk gibi sevinmiş.
Sinekli Bakkal ve Yaban edebiyatımızda bildiğimiz cinsten llasik roman zevk ve kurgusunun nihayeti Fahim Bey ve Biz ile birlikte Samet Ağaoğlu'nun Strazburg Hatıraları (1945) ve Ahmet Hamdi Tanpınar'ın Abdullah Efendinin Rüyaları (1943) , kuşkusuz Sait Faik hikayesi ile birlikte edebiyat havası 1950'lerde başlayacak yeni hikaye ve romanda bağlayan öncü/ mutavassıt eserler olarak karşımıza çıkarlar.
15 öğeden 11 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.