Ağabeyim kitabı 1970’lerde almış, ondan da bana geçmişti fakat bir türlü okuyamamıştım.
Gustave Le Bon 1841 – 1931 arasında yaşamış "Kitleler Psikolojisi" adlı eserini ise 1895’te yazmıştı.
Le Bon eserinde: “Fransız halkının Napolyon’u nasıl ilahlaştırdıkları ve sonucunda bunun bütün Fransızlara ve dünyaya nasıl büyük bir yıkım getirdiğini, kitlelerin daima yanıldıklarını, bir kişiyi kandırmaktan kitleleri kandırmanın her daim daha kolay olduğunu” örnekleriyle anlatır. Ve “Hiçbir tanrı Napolyon kadar insan öldürmemiştir” der.
O kadar ki, eseri okumaya başladığımda, sanki kitap bizim toplumun son yıllardaki sefil durumunu anlatıyor sandım.
Gustave Le Bon bu eserinde: “Herhangi bir siyasi oluşum, cemaat, tarikata bağlanan arifle ahmağın bir farkı kalmaz. Zira bir kitleye kapılan arifte, ahmakta aklını, zekâsını bağlandığı gruba / kişiye emanet edeceği için davranışlarını da bağlandığı kişi / grup belirleyecektir” diyor.
Özgür olmayan toplumların geri kalmışlığını, kavgadan, gürültüden, yoksulluktan, adaletsizlikten neden bir türlü kurtulamadığını her halde kimse bu kadar güzel izah edemezdi.
Gustave Le Bon’un Kitleler Psikolojisi eserini okuduktan sonra kitlelerin ahmaklıkları, acımasızlıkları, her daim sürü gibi davranmaları ve çok kolay aldatılabilmeleri konusunda kafamda cevaplanmamış soru kalmadı desem yalan olmaz.
Bu eser liselerimizde ders olarak okutulsa, toplumu kemiren pek çok olumsuzluğa muhatap olmayacağımız kanaatini taşıyorum.