Quotes

See All
Batı'nın, bizi saptırmak için kendini bile feda edebileceğini unutmamak gerekir. Saptırma, kendi halkını feda etmek pahasına da olsa, Batı'nın esasi siyasetidir. Bu, onun en güçlü silahıdır. Bu nedenle İslâm ülkelerinin veya Muslumanların izleyeceği esasi siyaset, Batı'ya ve Batidan Belen her şeye karşı şüphe ile yaklaşmaktır. Bu şüphe eyleminden sonra ikinci adım olarak düşünmek.
İnsanın hayata bakış açısı, onun yaşamı açısından çok önemlidir. Çünkü süreceği yaşam onun hayat hakkındaki anlayışına göre şekil alır. Temel dinamik ve kişinin hayat hakkında kabul ettiği temel fikir ne olursa, süreceği yaşam da onun üzerine bina edilecektir. Kişi hayatiyet taşıyan ‘nasıl yaratıldığı’ gibi soruları kendisine sormalı, cevap verirken de insaflı davranmalı, cevaplarda kesinlik ve katiyet aramalıdır. Bu kesinlik ve katiyet onda imanı meydana getirecektir. İman kelimesi şeksiz, şüphesiz emin olma anlamına gelir.
Reklam
Zekâ, çabucak sezme ve çabucak bağlantı kurma yetisidir. Diğer bütün tanımlar gereksiz detaylara girer .
Hayatın birbirinden farklı hâlleri, işleri ve yolları vardır. Bunlar bazen sarp, bazen düz, bazen kolay, bazen de zordur. Zaman, altın gibi hatta altından daha değerlidir. Durumları, şartları çok iyi değerlendirmek gerekir. Eğer şartlar düşün- meyi gerektiriyorsa, düşünülmelidir. Fakat şartlar kıvrak zekâyı gerektiriyorsa kıvrak zekâ kullanılmalıdır. Koşullar neyi gerektiriyorsa ona göre bir değerlendirme yapılmalıdır. Biz de her durumun kıvrak zekâyı gerektirdiği iddiasında de- ğiliz.
Kıvrak zekâ; bir konuyu seri biçimde kavrayıp konu hakkında yıldırım hızıyla yargıya varmaktır.
Kıvrak zekâyla ilgili birtakım ayrıntılar ve onun dinamiklerini bir tarafa bırakırsak, kıvrak zekânın özünün, hızlı düşünme ve hızlı karar verme işleminden ibâret olduğunu kavramış oluruz. Daha önce söz ettiğimiz örnekte kadın, Mü’minlerin Emiri'ne: "kocasının gece kâim, gündüz sâim olduğunu" söylüyordu. Bu sözleri seri bir biçimde kavrayıp kadının bu sözlerle kocasını şikâyet ettiğine karar vermek, kıvrak zekâdan doğan bir sonuçtur. Fakat Ömer (t ), bu olayda, kıvrak zekâsını kullanmadığı için bu sözleri, kadının kocasına bir övgüsü biçiminde algılamış; dolayısıyla hukukî bir karar vermemişti Ömer (t )’ın yanındaki şahıslardan biri, kıvrak zekâsı sayesinde kadının sözlerinin övgüden değil, şikâyetten kaynaklandığını seri bir şekilde algılamıştı. Bu sözlerle kadının, aslında bir şikâyeti dile getirmek istediğine karar vermiş, böylece kıvrak zekâ örneği sergilemişti.
Reklam
"Her ne kadar Batı, Müslüman halkları kültürel bakımdan kuşatıp işgal etme ve İslam Devleti'nin işlerine karışma ile işe başladı ise de İslam toprakları üzerindeki egemenliğini iyice pekiştirdiğinde, Müslümanların kıvrak düşünmelerini engellemek ve onların suni olarak oluşturulmuş gündem üzerinde düşünmelerini sağlamak için büyük bir ustalıkla akıllarını çeldi."
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.