Bugün, 29 Mayıs 1915'te yapılan hücumda yararlıktan! dolayı yeni çıkarılan harp madalyasıyla ödüllendirilme emrim geldi. Tuhaf, ben vazifemi! yerine getirmekten başka bir şey yapmadığımı zannediyorum. Ne ise bir hatıra olmak üzere kalır.
Medeniyet yükseldi dediler. En medeni hükümet olması gelen Alman-İngilizler harbe başladı. Sonra bütün cihan harbe girdi. Bu ne? Medeniyetin gayesi birbirini boğazlamak mıdır? Tabii bu harp devam etmeyecek. Bir gün barış yapılacak. Acaba o zaman bu medeniyetin yüzü kızarmayacak mı? Yazık! Hep hır hır. Daha doğrusu kemik kavgası!
Ey rezil düşman! İngiltere fabrikalarını Çanakkale'ye getirsen, bütün hazinelerini akıtsan, senin için artık bir adım ilerlemek imkânı ölmüştür. Bir adımın bin felaket doğuracak.
Medeniyet yükseldi dediler. En medeni hükümet olması lâzım gelen Alman-İngilizler harbe başladı. Sonra bütün cihan harbe girdi. Bu ne? Medeniyetin gayesi birbirini boğazlamak mıdır? Tabii bu harp devam etmeyecek. Bir gün barış yapılacak. Acaba o zaman bu medeniyetin yüzü kızarmayacak mı? Yazık! Hep hır hır. Daha doğrusu kemik kavgası.
Ne tuhaf. Harp sahasında sahra tiyatrosu!
Sahne bulunduğumuz duruma nispeten hemen muntazam denecek derecede donatılmış. Elde mevcut malzeme tabii ki beylik ile çadırlardan ibaret. Ara perdeleri, kulisler her şey tiyatroyu taklit etmiş. Komik Şevki, aktörlüğe aklı erenleri toplamış, "Sahte Esirci" nâmıyla bir piyes sahneliyor. Hele kantolar, hakiki bir şantözden farkı yok.
Oyun bitti. Asker halat çekti. Galiplere yetmişlik sigaralar dağıtıldı. Çuval ve yumurta koşuları yapıldı. Birinci gelenlere yine ikramiyeler verildi.