Candan çok cansızlık, yandan çok yansızlık, inançtan çok inançsızlık, yüzden çok yüzsüzlük, düşten çok düşsüzlük geçerliydi. Kanlı hücreler unutulmuş, başkaldırı küçümsenir olmuştu...
Caka, fiyaka hızla büyüyordu. Kaypaklık, sahtekarlık hızla büyüyordu. Bir avuç kalmıştı fedakârlık. Cesaret, umut, direnç bir avuç kalmıştı. Onu da sıkıntı kemirmeye başlamıştı artık.