Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Seçme Öyküler

Kızıl Çiçek

Vsevolod Garshin

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
204 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
‘Onun suçu ne? Onu öldürmüş olsam da benim suçum ne? Suçum ne?’ . 1877-1878 Osmanlı- Rus Savaşı, daha çok bildiğimiz adıyla 93 Harbi. Çetin bir savaş ve Osmanlı’nın hezimete uğraması. Tuna’nın karşısından dinliyoruz bu savaşı. Garşin anlatıyor. Ve şöyle diyor aslında: ‘öldürdüğümüz kimdi? Öldürdüklerimizi neden öldürdük’ ve yukarıdaki dizelerle
Kızıl Çiçek
Kızıl ÇiçekVsevolod Garshin · Ketebe Yayınları · 202045 okunma
Reklam
204 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Onun suçu ne? Onu öldürmüş olsam da benim suçum ne? Suçum ne? . Savaş.. Hani o yakınen bildiğimiz Osmanlı-Rus savaşı, yani 93 harbi.. Yazar yana yakıla anlatıyor bize savaşın ne kadar hazin bir şey olduğunu, yok yere olduğunu. Anlam arıyor, sorguluyor. Savaşa bir sebep bulmaya çabalıyor kendince. Bulabiliyor mu dersiniz? . Her ne kadar savaşa ölesiye karşıt bir zat olsa da bir gün bu savaşa kendi de dahil olup yaralanıyor. Düşünsenize, annenize yazdığınız bir mektupta kandan nefret ettiğinizi ancak her yerin kan olduğunu dile getiriyorsunuz. İşte Garşin tüm bu kanlı satırlarda bulunmak istememesine rağmen bu kez o denli pasif kalamıyor.. . Bilen bilir, her daim intihar eden yazar ve şairlere ayrı bir ilgim vardır. Bu da an itibariyle onlardan bir tanesi oldu. Henüz 33 yaşındayken hayatına son veren yazarın elimizde birbirinden gerçekçi öyküler barındıran bu güzel eseri kaldı. Ve ben çeviriyi çok başarılı bulduğunu da söylemeden geçemeyeceğim.. . Her yönüyle sizi duygu deryasına sürükleyen ve anlatılan her şeyi size yaşatan bu kitabı okuduğum için nacizane çok mutluyum. Son olarak bittabiki tavsiyemdir
Kızıl Çiçek
Kızıl ÇiçekVsevolod Garshin · Ketebe Yayınları · 202045 okunma
204 syf.
8/10 puan verdi
·
32 saatte okudu
Merhabalar! Ben genelde öykü kitapları okuyarak ruhumu dinlendiriyorum ama bu kitabın içinde yer alan her öykü yüreğimi yordu. Yordu diyorum ama elbette kötü bir anlamda değil. Konu itibarıyla savaş söz konusu her satırda ve hepsi yoğun kan kaybında hayat bulmuş öyküler...
Kızıl Çiçek
Kızıl ÇiçekVsevolod Garshin · Ketebe Yayınları · 202045 okunma
204 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Savaş Trajedisinin İzdüşümü
1855 yillinda doğan Garşin, A. Çehov' da en üst seviyesine ulaşan kendine has öykü tekniğini geliştirdi. Henüz 33 yaşındayken arkasında yirmiye yakın hikaye bırakarak intihar etti. Gönüllü olarak katıldığı Rus-Türk savaşı onun için bir dönüm noktası olmuştur. Bu savaşta bacağından yaralanan Garşin savaş olgusunun şiddetli doğasının karşıtı bir ideoloji- pasifizm- benimsemeye başlar. Savaş bir trajik kırılma noktası olarak her zaman edebiyat dünyasında kendine yer bulmuştur. Tolstoy da savaşın bu boyutuna eserlerin de yer veren düşünürlerden biridir. Bu anlamda aynı ideolojik fikirlere sahip olan Garşin ve Tolstoy'un sık sık bir araya gelip fikir alış verişi yaptığı bilmektedir. Kitaba gelecek olursak; Ketebe yayınları tarafından Türkçe'ye kazandırılmış köşe de kıyıda kalmış bir baş yapıt olduğunu söyleyebilirim. On öyküden oluşan kitap savaşın bireyde yarattığı trajediyi gözler önüne sermektedir. Çok akıcı ve okuyucuyu yormayan bir dile sahip kitap. Bu kadar trajik bir olgu o kadar akıcı bir dille anlatılmış olmasi muazzam. Her bir öykü içerisinde insan sevgisini ve savaşın kötülüğünu barındırıyor. Öykülerde yansıtılan trajik olguları Garşin'in zihninde ki savaşın izdüşümler gibidir. Her öyküde savaşın yarattığı trajik boyutları gözlerimizin önüne seren Garşin, kitap ile aynı adı taşıyan kızıl çiçek adlı öyküyü Turgenyev'e atfetmistir.
Kızıl Çiçek
Kızıl ÇiçekVsevolod Garshin · Ketebe Yayınları · 202045 okunma
Reklam
204 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Kızıl Çiçek
Yeni bir Rus yazarla tanışmanın gururunu yaşamaktayım. Vsevolod Garshin ile çok sevdiğim edebiyat için yanıp tutuşan bir dostum sayesinde tanıştım. Kızıl Çiçek, yazarın kaleme aldığı savaş anıları anlatılan öykülerini barındıran pasifizm akımını temel alan harika bir eser. Neden savaşıyoruz yani niçin kim için neden bir başka canlıya kıyıyoruz. Savaşta tanımadığım birini öldürdüm lakin bana hiçbir zararı kötülüğü olmamıştı. Ben savaşmak istemiyordum büyük ihtimal o da istemiyordu ama kızıl çiçeği kopartanlar istiyordu... Savaş ve Barışı okuduktan sonra savaşın ne olduğu tarihin ne yazdığını bütün çıplaklığıyla görmüştüm. Garshin de görmüş üstelik Tolstoy ile birebir konuşarak onun büyük eserini nasıl yazdığını ona sorarak farkında olmuş gerçeklerin. Ben savaşmak istemiyorum diye bir cümle sarf etse biri korkak olur güçsüz olur. Lakin asıl cesaret birinin hayatına kastetmekten geri durmaktır. Ben savaşta birini öldürdüm savaşı kazandım belki lakin ölen kişinin anne babası, karısı, çocukları kaybetti. Onlar savaşı değil onlar yaşamı kaybetti ben onlardan yaşamı çaldım. Ben kazanan değil hırsızım. Stefan Zweig'ın Mecburiyet adlı eserinde bu duyguları yüzeysel olarak yaşadım lakin Garshin de bütün ruhumla yaşamış bulunmaktayım. Diğer yandan savaş gereklidir ve durduk yere sıkılan kurşun zaten bir savaşı başlatmıştır. Ama Garshin'in demek istediği ve yakındığı husus şudur. Neden savaşıyoruz ki ben evimde otururken o evinde otururken birden her şeyimiz, bırakıp neden birbirimizi öldürmek için can atıyoruz.... Savaşı kaybedeni kazanını olmaz sadece kimsenin tanımadığı başlatanları olur....
Kızıl Çiçek
Kızıl ÇiçekVsevolod Garshin · Ketebe Yayınları · 202045 okunma
204 syf.
·
Puan vermedi
Kısa yorumlar, kısa kitaplar, kısa zamanlar "Şiddet, insan ruhunda bıraktığı derin yaralarla zamanın ve mekânın ötesindedir. Savaşın şiddeti ise ruhun dipsiz derinliklerinde nasıl yankılanıyor bilmek zor." Arka kapak yazısında yazan bu sözler, kitaba başlamadan önce havaya karışacak denli klişe gelse de kitabı bitirdikten sonra tekrar dönüp okuma ihtiyacı hissettim çünkü gerek yazarı gerek kitabı en iyi böyle özetleyebiliriz. Evet bu sefer sanatçı ve eseri arasına çizgi koymuyorum çünkü bu çizgi olsaydı eğer şu an bambaşka bir dünyanın mümkün olduğunu hissedebilirdim. Savaş ve getirileri, Garşin'in kalemini bile işgal etmiş durumda. Bütün hayal ve hayat kuşağı bir noktada birleşmiş. Otuz üç yıllık bir yaşamda (ki neler hissettiğini düşününce bu süre bile ona çok gelmiş olmalı) başka bir coğrafyada başka çiçekler açabilecek bir yazar, bütün yeteneğini ve dehasını dünyanın adil olmayan kavramlarına adamış. Okurken umutsuzluğu,hissizliği, zamansızlığı ve ortak kaydedişleri yaşıyorsunuz. Üzüyor,kırıyor. 19. yüzyıl gerçekten bir hengâme, gerçekten insanın en talihsiz zamanlarından biri. Bu talihsizlik içinde bu kadar güzel monologlar yazabilen, kendini bu denli betimleyebilen bir yazarın yalnızca savaş üzerine yazmış olması beni o kadar üzdü ki! İmkanı olsa neler yazacaktı belki de. Neler gösterecekti bize. Bir savaş - sonrası el kitabı. Denir ki Çehov'un öncülüdür Garşin. Bu dünyadan bizi kırdığı kadar kırgın gittiği kesin.
Kızıl Çiçek
Kızıl ÇiçekVsevolod Garshin · Ketebe Yayınları · 202045 okunma
204 syf.
8/10 puan verdi
·
49 günde okudu
Osmanlı-Rus Savaşı 1877-187 - 93 Harbi. Savaş sırasında Vsevolod Mihayloviç Garşin savaşta yaşadığı olayları bu kitapta bizlere anlatıyor. Kitaptaki öyküler o kadar etkileyici ki okurken çok derin bir etki bırakıyor, özellikle “Dört Gün” savaşta yaralanan bir asker yerde yatıyor, yanında ölen bir Türk askeri var, bu dört gün boyunca kurtarılmayı bekliyor ve bu dört gün içinde yaşadığı ızdırabı, acıyı ve kimin için ne uğruna savaştıklarını sorguluyor. Anton Çehov “Sinir Bozukluğu” öyküsünü Garşin’e atfetmiştir. -  Vsevolod Mihayloviç Garşin’in kısa yaşamında kaleme aldığı bu öyküler kendi yaşamından izler taşıyor. Bir süre ruh ve sinir hastalıkları hastanesinde yatmış, bu süre zarfında savaşta yaşadığı olaylar, acılar ve kanlı ölümler onu çok derinden etkilemiştir. Bu nedenle yazdığı tüm öyküler acıklı ve yaşanmış gerçek olayları anlatıyor.  “Kurt kurdu yemez ama insan insanı diri diri yer.” “Ah, canım annem! Ak saçlarını yolacak, başını duvarlara vuracaksın. Beni doğurduğun güne ve insanların acı çekmesi için savaşı icat eden dünyaya lanet edeceksin !” “Hayır, inlemeler çok yakından geliyor ama etrafımda kimse yok gibi. Tanrım, iniltiler benden geliyor! Sessiz, acıklı iniltiler...” “Susuzluk ! Bu kelimenin anlamını kim bilebilir ki !” #vsevolodmihayloviçgarşin #kanlıçiçek #ketebeyayınevi
Kızıl Çiçek
Kızıl ÇiçekVsevolod Garshin · Ketebe Yayınları · 202045 okunma
204 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Savaşın insanların üzerinde bıraktığı derin izleri, hayatlarını nasıl etkilediği ve bir savaş süresinin zorluğunu anlatan güzel bi kitap. Derin anlamlı, bir kaç öyküyle bir araya getirilmiş bir kitap. Okunmasını tavsiye ederim.
Kızıl Çiçek
Kızıl ÇiçekVsevolod Garshin · Ketebe Yayınları · 202045 okunma
Reklam
204 syf.
4/10 puan verdi
Önsözde "Kendi itirafına göre her bir harf, bir damla kanına mal olmuştur." diyor yazardan bahsederken. Damarlarındaki kanı kalemine mürekkep etmek ruhu kırlangıç olanlara yaraşır. Yazarın nasıl tökezlediği, nasıl yorulduğu sayfa sayfa ortada. Savaşın bir halkı nasıl mahvedebileceğini bir adam üzerinden resmediyor, kendi üzerinden. Ona yüzyıllar sonradan çiçekler gönderiyor ve savaşın yeryüzünün resmi olmadığı günlere dair bütün ümitlerini paylaşıyorum.
Kızıl Çiçek
Kızıl ÇiçekVsevolod Garshin · Ketebe Yayınları · 202045 okunma
100 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.