Ecdadımız, İslam’ın sancaktarlığını üstlendikleri andan itibaren, gece gündüz demeden yollara düşmüş ve Kızılelma yolunda durmadan ilerlemişlerdir. Davalarında samimi olmaları sebebiyle kimi zaman kutlu bir işaret almış, kimi zaman da rüya alemlerine dalıp yollarını bu çizgide devam ettirmişlerdir.
Peki, ne oldu da ecdadın yaptıkları ortada iken bizler onların yolundan gidemez olduk? Ne oldu da ecdadın Kızılelma davasını, cihan hakimiyeti ülküsünü unutttuk? Osman Gazilerin, Sultan Mehmedlerin, Yavuz Selimlerin rüyalarına neler oldu? Bizler neden rüya göremez olduk? Yoksa oyuna mı geldik? Samimiyetimizi mi kaybettik? Birileri rüyalarımızı çalıp, önümüze başka hedefler mi koydu? Ya da bizler şu fani dünyada başka hedefler uğruna mı yaşar olduk?
Tüm bu sorulara cevap bulabilmek ve kendimize bir rota çizebilmek adına kaleme aldığımız bu eserde; ilk önce Kızılelma'yı daha sonrasında ise ibret olması bakımından ecdadın şanlı tarihinden örnekleri ele aldık. Daha sonrasında ise geldiğimiz noktada neler yapabileceğimizi, başarı için gerekli olanları değerlendirdik ve yeni Kızılelmalar belirleyerek geleceğe doğru bir bakış ile nihayete erdirmiş olduk.
Kızılelma’yı eşsiz bir kalemden okumak için…
