Kızıl Saçlı Amazon - Tuş Sözleri ve Alıntıları
Kızıl Saçlı Amazon - Tuş sözleri ve alıntılarını, Kızıl Saçlı Amazon - Tuş kitap alıntılarını, Kızıl Saçlı Amazon - Tuş en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Kızıl Saçlı Amazon
"Keyifli bir tayın kişnemesini andıran, bir acayip, bir şımarık ama yine de insana pek yüz vermeyen bir gülüşü vardı. Acaba hep böyle mi gülerdi zengin kızları?"
Sayfa 97 - bilgi
Birlik ne kadar kuvvetse, ayrılık o kadar zaaf. üstelik müsil insanda nasıl aşk bırakmazsa, günlük geçim derdi de ilhamı öyle silip süpürür
Sayfa 207Kitabı okudu
Büyük gerçekler yeraltında zaman zaman kaybolan nehirlere benzerler. Bir müddet yeraltında görünmeden akar, günün birinde yine gürül gürül ortaya çıkarlar.
"Kahır yüzünden lütuf buna derler."
Günaydın lan yaşamak !
Suratı asık ihtiyarlara ve yoldan geçen somurtkan insanlara sokulup;
“Gülsenize, neşelensenize, bakın gök ne temiz, güneş ne parlak, hayat ne güzel” diye bağırmak istiyordum..
Bir yağ kandili gibi ömür yavaş yavaş eriyip tükeneceğine, ömür bir anda fakat son bir parlayışla sönüversin
Sayfa 23Kitabı okudu
Kalemi, gayri ihtiyari, kâğıda mısralar sıralıyordu
"Akşamlar hayır evlat."
"Akşamlar hayır üstat."
ağaç yaprakları ile dile gelmişti sanki.durgun havalarda bir fısıldayiş,rüzgarda mırıldanıs fırtınada ise homurdanış halini alan bir şeyler anlatmak istiyor gibiydi kuşlar. şimdi gelip yüzüne konuyor, bulutlar bazen alçalıp alından öpüyorlardi. onun ölümünden beri boyunları bükük duran çiçekler ise başlarına otların arasından çıkarıp yine eskisi gibi keyifli keyifli sallanmaya başladılar
Sayfa 155Kitabı okudu
Ne denir hemşire dedi.kader böyleymiş. hepimiz yolcuyuz bu fani dünyada,hepimiz...
Sayfa 134Kitabı okudu
"İnsanoğlu" diyor, "nasıl kainatın küçük çapta bir örneği ise, insan eli de öylece insan ruhunun bir örneğidir"
Sayfa 120Kitabı okudu
Kuşlar küsüp,Deniz Susup, çiçekler'de solunca kavak öksüze döndü
Sayfa 157Kitabı okudu
koşmak,banklarda oturan suratı asık ihtiyarlara, yoldan gelip geçen somurtuk insanlara, bebek arabalarının yanında yünören nemrut çocuk dadilarina sokulup,gülsenize, neşelensenize.bakın Gök ne temiz,Güneş ne parlak, hayat ne güzel diye bağırmak istiyordum
Sayfa 67Kitabı okudu
Dünya bu mu, hayat bu mu, diye Sebati Bey düşündü. Bunlar da akılları sıra yaşıyorlar mı? Bu adamlar ne yaparlar? Sabah giderler, akşam gelirler. Öğleyin ayaküstü bir şeyler atıştırırlar. Koş bre koş...Koş bre koş...Niye? Beş-on kuruş fazla kazanmak için.
Sayfa 75 - Sebati Bey’in İstanbul SeferiKitabı okudu
ne olurdu Tanrım,harp olmasa,hastalık açlık ortadan kalksa,insanlar birbiriyle boğuşmaktan vazgeçseler.böyle rahat ve sakin kendi köşeciklerinde ,kendi istedikleri şarkıları dinleseler.arada bir böyle kurbağalar vak vak Lasa, Ağustos böcekleri ötse,denizden gelen tuz kokulu bir meltem yaprakları titretse...
Sayfa 172Kitabı okudu