"Nanahboozhoo hiç eşleriyle çocuklarına gaddarlık yapan kötü adamları cezalandırmak için bir şeyler yap-mış mı?” diye sordu Sagastao. "Çünkü yapmışsa dilerim gelir, yaşlı Wakoo'yu döver. Pis adam, yeterince tavşan yakalamadığı için yine eşini dövüyordu."
Genç delikanlının konuşmasındaki ateşle öfke, ailesinden kimseye asla zalimlik yapmayan iyi yürekli Kızılderili Souwanas'ın pek hoşuna gitti. Böylece örtülerle battaniyeler arasındaki yerlerini hazırlattıktan sonra çocukların taleplerini karşılamaya çalıştı. "Nanahboozhoo," dedi, "Çok uzun zaman önce böyle bir şey yapmış. Eşine çok zalimce davranan bir adamı iyice bir döverken kadın kalkabilecek duruma gelmiş. Kocasının kendisini düşürdüğü yerden fırlamış, küreği kaparak Nanahboozhoo'ya öfkeyle saldırmış. O da bir daha asla karı koca arasındaki bir kavgaya karışmamaya karar vermiş." Yaşlı adam bir gözünü kırparak, "Mümkün mertebe böyle kavgalardan uzak durmak herkes için en iyisidir." diye ekledi.
Çok eskiden bir adamın pek gururlu, kendini beğenmiş bir karısı varmış. Kocasının ve komşularının kendisi hakkında güzel şeyler söylemesinden tatmin olmuyormuş. Tüm canlılar tarafından övülmek, hepsinin hayranlığını kazanmak istiyormuş.
Kızılderililer, büyüklerine hitap ederken saygılarından ötürü "Bay, Bayan" değil, "Amca, Teyze" derler. Hatta, "Dünyanın en çok teyzeye, amcaya sahip halkı Kızılderililerdir." denilerek bu durumun esprisi de yapılır.