İkinci Dünya Savaşını anlatan en çarpıcı kitaplardan bir tanesi Kızım ve Ben.
.
Roma'da küçük bir dükkan işleten bir anne savaşın ortasında kalınca kızını korumak adına her şeyini bir komşusuna emanet ediyor ve kızıyla birlikte dağ köylerinden bir tanesine sığınıyor. Bir anda tüm yaşantıları değişen bu anne kızın, şehir hayatından sonra bir köy hayatına alışma süreleri, üstelik bunu acımasız bir savaşın ortasında yapmaya çalışmaları çok çarpıcıydı. .
Hem savaş dönemi şehir ve köy hayatındaki insanların değişen yaşamlarını okumak, hayatta kalmak ve savaş sonrası eski hayatlarına dönmek adına umutları , planları iz bırakıyor. .
Farklı karakterler üzerinden savaş üzerine yapılan diyaloglar da çok çarpıcıydı. İtalyanlar, İngilizler, Almanlar, Fransızlar , Amerikalılar üzerinden savaşa farklı bakış açıları, askerlerin içinde bulundukları ruh halleri ve derinlemesine psikolojik analizler yine çok sevdiğim bölümler oldu. Mussolini ve Hitler ile ilgili halkın bakış açıları da ayrıntılı bir şekilde, satır aralarinda verilmişti. .
Sonuç olarak bir annenin kızını korumak adına yaşadıkları, umutları , değişen hayatları ve savaşın tüm korkunçluğu ile gözlerimin önüne serilmesi çok etkiledi beni. Kitaptan uyarlanan ve 1962 yılında Oscar ödülü almış bir sinema filmi de varmış. İlk firsatımda izleyeceğim. Tavsiyemdir, sonsuz sevgiler.
