Evet. Ben o nemrut mermiyi sırtlayan Seyit'im. O büyük gemiyi denizin dibine yollayan, canımı vatana seve seve veren Seyit'im" "Dünya savaşıydı bu. İnsanlığın savaşıydı. Mekânı da Çanakkale'ydi."
Çanakkale savaşı dendiğinde, akla gelen ilk askerlerdendir, "Seyit Onbaşı"
Onbaşı unvanını ise savasin seyrini 215 kiloluk mermiyi sirtlayarak tek başına gemileri batırarak tarihe adını, adinada Onbaşı unvanını yazdirmistir...
Peki ya Seyit Onbaşı yi ne kadar tanıyor, hayat hikayesini ne kadar biliyoruz?
İşte bu kısacık kitapta yürek burkan bir yaşam hikayesine şahitlik ediyoruz bizlerde okurken,
Seyit Onbaşı nin yoksulluk ile geçen çocukluğu, gençliği askerliğe gidişi, savaş boyunca yaşadıklarını, 4 yıl sonra köyüne hüzünle dönüşü, anasının babasının kaybı ile hüzünle karşılanmasını..
Savaştan yıllar sonra röportaj almak isteyen bir gazeteciye; "ben ne yaptım ki, ne anlatayım" deyişi,
Mustafa Kemal Atatürk'ün, Seyit'i ziyarete köyüne gelişi, ve durumunu görüp sana maaş bağlayalım dediğinde onca yokluğa rağmen "lüzum yok, ben şimdiye kadar nasıl geciniyorsam yine öyle gecinirim" diye verilen ödüllere tamah etmemesi beni bitiren noktalar oldu sanırım
Koca Seyit'i ve beraberindeki tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz
Ruhları şad olsun