Gerçek ve kurgu harmanlanmış ortaya sürükleyici bir kitap çıkmış. Genel olarak beğendim ancak bazı bölümlerde kargaşa hakimdi. Gerçek isimlerin ve bazı detayların değiştirilmesini anlarım, mesela kitapta öldürülen mühendis Cemil’in sağ bileği kesilmişti, gerçekte ise Hüseyin Başbilen’in sol bileği kesilmiş. (Aselsan Cinayetleri isimli kitapta gerçek haliyle anlatılmıştı.) Ancak kitabın başında Ertan Güler olarak ortaya çıkan yazar sonra Ertan Günalp oldu, tekrar Güler oldu ve Günalp olarak veda etti. Bir bölümde de Ertan, Şule’yi tek başına ziyaret edip arkadaşının defterinden bahsederken “Gökhan” defteri havaya kaldırdı. Basmadan önce okumuyorlar mı mantık hatalarını görmüyorlar mı anlamıyorum.
Kozmik odalar, istihbarat teşkilatları, ajanlar, devletler, kripto polisler, hainler, vatanseverler kapıştırılırken basit mantık hatalarının yapılmış olması kurguyu zayıflatmış.
Buradaki incelemeleri okuduğumda kitapta “evrenin sırrını” bulacakmışım gibi hissetmiştim :) Sonuç; hayal kırıklığı oldu.