Adım Codine. Benden söz edildiğini hiç duymaydın mı? İşte o Codine benim! >>
Zavallı adam, bu şöhretli adını beni sevindirmek için söylemişti. Bilemeyeceğim ama, ben onun adını duyar duymaz, istemdışı, birkaç adım geriledim. Ya, demek Codine idi o... Aslında şöhretine yakışan bir dış görünüşü vardı. Daha sonra o ani hareketimden utanarak olduğum yerde sakin sakin bekledim.
Genç adam bunu fark etmişti.
«Ya, birden doğruldu ayakta bir fabrika bacası kadar heybetli görünüyordu demek sen de, hakkımda kötü düşünmektesin! Ama neden ufaklık, ben ne sana, ne de anana bir kötülük ettim!»
Kendisinden bir katil olarak söz ettiklerini nasıl söylerdim?
Beni çenemden tuttu:
«Birine kötülük etmek ne anlama gelir, bilir misin?»
«Evet; ona acı vermek sayılır,» diye yanıtladım.
«Hayır küçük adam, pek bilemedin, bence bir insanın bir başkasına edeceği en büyük kötülük, ona haksızlık etmektir.
İşte bu nedenle kendimden daha yetişkin birinin koruması ve dostluğuna sığınabilirdim. Kendimden yaşça epey büyük birinin arkadaşlığın! istemem çok doğal sayılırdı bu durumda. Böyle bir anda bana 6l uzatan Codine tam zamanında davranmış sayılırdı, Aslında o hiç aldanmıyordu. Tanrım, katil adını verdikleri bu aski forsa, bu cani, neden sanki benim gibi kendi halinde bir çocucuğun dostluğuna gerek duymuştu? Geçmişi şiddetle örülü bu adam, benden ne bekleyebilirdi?