Kokuları, kendi bağlamımız içinde değerlendirmek gibi bir gerçeğimiz var bizim. Peyniri peynir gibi gördüğümüzde ağzımızın suyunu akıtabiliyor ama karanlıkta, bir de üstüne tabut gibi bir sandıkta kokusunu duyunca, çürüyen bir ceset gibi algılayabiliyoruz.