Acıbadem kokan benzaldehyde'in adını duymayız ama inanılmaz miktarlarda tüketiriz. İlaçlardan gıdalara kadar ve elbette parfümlerin içinde bolca rastlan bir bileşimdir. Marketten aldığınız hazır paketlenmiş acıbadem kurabiyesi paketine bakarsanız, içerik listesinde "esans" kelimesini görürsünüz. Badem pahalı oldığu için muhtemelen
Tatlı kokulu aşk tanrıçası Afrodit de, yeryüzünde ve cennetteki baştan çıkarmaları sağlamak için muhteşem aromalı bitkiler ve çiçekler kullanır. Sadece kendi kullanmakla kalmaz, bir de üstüne bunları çevresine dağıtır. Afrodizyak kelimesinin kökeni de zaten Afrodit'in isminden gelir. Afrodit'in Paris'e Truvalı Helen için özel bir parfüm reçetesi yazdığı, Phaon'a ise lezbiyen şair Sappho'yu bile kendisine âşık edecek bir koku hediye ettiği, gene Yunan mitolojisinde kokuyla ilgili dikkat çekici hikâyeler arasında. Hatta tanrıların tanrısı Zeus'un bile özellikle tatlı kokulara düşkünlüğünden, Hera'nın da onu ağına düşürmek için buluşmadan önce çıplak vücudunu kokulu yağlarla ovduğundan söz edilir.
Her türlü yaş, mevki, meslek veya dereceden, evli, dul veya bakire herhangi bir kadın, bu yasanın çıktığı tarihten itibaren eğer parfüm, boya, kozmetik sular, takma diş, peruka, demir korseler, veya yüksek ökçeli ayakkabılar giyerek majestelerinin tebaasından herhangi bir erkeği baştan çıkarmaya veya onu bu yolla evliliğe götürmeye yeltenirse, bu davranışları yürürlükteki büyücülükle mücadele yasası ve bu yasanın öngördüğü cezalar dairesinde değerlendirilecek, bu yolla sağlanmış bir evlilik akdi de geçersiz sayılacaktır.
Parfümün kalıcılığı, onun estetiğiyle değil, ekonomisiyle ilgilidir. "Kalıcı olmayan parfüm iyi değildir" yaklaşımı da son derece yanlıştır, zira parfüm teninizde uzun süre yaşayamayabilir ama hem yapısal olarak başarılı hem de estetik olarak sizi tatmin edecek bir koku profiline sahip olabilir. O zaman ne yapmalısınız? Bir daha sürmelisiniz. Bir daha sürerseniz ne olur? Şişe çabuk biter. Eh, ama zaten onun için dedik ya, kalıcılık estetikle değil, ekonomiyle ilgili bir durum diye. Adama sormuşlar "Babanın adı ne?", cevaplamış "Marangoz Mustafa". "Ne iş yapar?", "Eh, peşinen söyledik ya!"