Bu kitabi ve yazarı hep erteletip durmustum, keske gunlerdir erteliyorum desemdim, hayir neredeyse 1 yildir ertelemistim. Dun gece bir solukta okudum, hatta önce filmini izleyerek, kendimce spoilerin tuzagina düşmeye bile istedim. Iyi de oldu.
Ingiliz edebiyati hep cekici gelmistir insanogluna, j. Joyce, wirginia woolf, j. Fowles... Insani gozlemlerken farkli bakmaktan ziyade ic gozlemlerini tarafsiz ve gercekci bir sekilde başardıkları icin belki bu kadar ozeller.
Kitabin konusuna gelince : takıntılı derecede baskarakterimizin kelebek koleksiyonuyla baslayip insan düzeyine kadar yükselen bir takintidan bahsediyorum. Her ne kadar masum bir düşünce gibi olsa da eylemsel asamaya geçince olanlari ayri değerlendirmek istiyoruz, ancak yazar izin vermiyor. Sade bir mekan ve kisi arasindaki o özel dokuyu bozmak istemiyoruz okuma boyunca.... Her ne kadar miranda bunun yanlış olduğunu soylesede, inanmak istemiyoruz. Ta ki kitabin sonunda bizi şaşırtan sonuna gelene kadar.
Keyifle okuyunuz...